Kabızlık, gastrointestinal sistemin en yaygın fonksiyonel bozukluklarından biridir. Dışkılama sıklığının azalması, dışkının sert ve kuru olması, dışkılama sırasında zorlanma, ıkınma, ağrı ya da tam rahatlayamama hissi ile karakterize edilen bir sindirim sistemi bozukluğudur.
Yiyecekler mide ve ince bağırsakta sindirildikten sonra kalın bağırsağa geçer. Kalın bağırsakta su emilir ve dışkı şekillenir. Eğer bağırsak hareketleri yavaşsa, dışkı çok fazla su kaybedip sertleşir; bu da dışkının geçişini ve atılmasını zorlaştırır.
Kabızlığın Belirtileri
- Haftada 3’ten az dışkılama
- Sert, kuru dışkı
- Aşırı ıkınma
- Dışkılama sonrası rahatlayamama
- Karında şişkinlik, gaz, ağrı
Kimler Risk Altındadır?
- Yetersiz lif tüketenler
- Yetersiz sıvı içenler
- Fiziksel olarak hareketsiz bireyler
- İleri yaş (özellikle 65 yaş üstü)
- Depresyon, anksiyete gibi psikolojik bozuklukları olanlar
- Opioid, antidepresan, demir gibi ilaç kullananlar
Beraber Görülebilen Rahatsızlıklar Nelerdir?
· Hemoroid ve anal fissür(basur ve çatlak): Zorlanarak dışkılama nedeniyle.
· Psikolojik etkiler: Anksiyete, depresyon ve yaşam kalitesinde düşüş.
· Bağırsak florasının bozulması ve dolaylı bağışıklık sistemi etkileri.
· Parkinson Hastalığı ve Multipl Skleroz (MS): Yapılan bir çalışmada, Parkinson hastalığı olan bireylerde kabızlık riski 6.5 kat, MS hastalarında ise 5.5 kat daha fazla bulunmuştur. Bu durum, bağırsak hareketlerini kontrol eden sinir sistemindeki bozukluklarla ya da bozulmuş bakteriyel flora ile ilişkili olabilir.
· Kalp Krizi ve İnme: Kabızlık, kalp-damar hastalıklarıyla ilişkilidir. Özellikle hipertansiyonu olan bireylerde, kabızlık riski %34 oranında artmaktadır. Ayrıca, kabızlık, kalp krizi ve inme gibi kardiyak olayların riskini artırabilir.
· Hipotiroidizm ve Diyabet: Hipotiroidizm ve tip 2 diyabet gibi endokrin hastalıklar, kabızlıkla ilişkilidir.
· Depresyon ve Anksiyete: Depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik durumlar, kabızlıkla ilişkilidir. Yapılan bir çalışmada, depresyonu olan bireylerde kabızlık riski 1.6 kat daha fazla bulunmuştur.
Kabızlığı Önlemek İçin Neler Yapılabilir?
1. Yeterli Lif Tüketimi: Lifli besinler dışkının hacmini artırır ve yumuşatır, bağırsak hareketlerini hızlandırır.
2. Bol Sıvı Tüketimi
3. Düzenli Fiziksel Aktivite
4. Tuvalet Alışkanlıklarını Düzenlemek
- Tuvalet ihtiyacı ertelenmemelidir. Günlük aynı saatte (özellikle kahvaltı sonrası) tuvalete gitmek alışkanlık haline getirilmelidir.
- Tuvalette uzun süre kalmak veya ıkınmak yerine doğru pozisyon (alaturka tuvalet ya da otururken ayak altına küçük bir tabure koymak gibi) tercih edilmelidir.
5. Kabızlığı Tetikleyen Faktörlerden Kaçınmak
- Aşırı kırmızı et, işlenmiş gıda, şekerli ve rafine karbonhidratlar (ör;beyaz ekmek) dengesiz tüketiminden kaçınılmalı.
- Gereksiz laksatif (müshil) kullanımı, bağırsak tembelliğine yol açabilir.
- Opioid, antidepresan, demir takviyeleri gibi kabızlık yapan ilaçlar kullanılıyorsa doktorla görüşülmelidir.
6. Stres Yönetimi ve Psikolojik Destek
7. Doğal Destekler (Doktor Onayıyla)
- Kuru erik, keten tohumu, zeytinyağı gibi doğal ürünler dışkılamayı kolaylaştırabilir.
- Probiyotik takviyeler (ör; Bifidobacterium ve Lactobacillus içerenler) bazı bireylerde faydalı olabilir.
Kabızlığın Faz 3 Detoksifikasyon Üzerindeki Etkisi
Detoksifikasyon, genel bilinen adıyla detoks, özellikle karaciğerde gerçekleşen ve zararlı bileşiklerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlayan biyokimyasal bir süreçtir. Bu süreç üç aşamada incelenir: Faz 1, Faz 2 ve Faz 3.
Faz 1 ve Faz 2 çeşitli yollarla toksinlerin suda çözünebilir konjugatlar haline getirilmesidir.
Faz 3 ise suda çözünebilir hale gelmiş toksinlerin hücre dışına taşınarak vücuttan atılmasını kapsar.
Atılım yolları:
· Safra yoluyla dışkıya
· Böbrek yoluyla idrara
· Akciğer ve ter yoluyla
1. Kabızlık İle Toksin Atılımının Gecikmesi
· Kabızlık, dışkının kolon içinde daha uzun süre kalmasına neden olur.
· Bu süre uzadıkça, safra yoluyla atılmış olan toksinler yeniden emilebilir (enterohepatik sirkülasyon). Özellikle östrojen, bazı ilaçlar ve çevresel toksinler tekrar kana karışabilir.
2. Karaciğerin Toksin Yükünün Artması
· Toksinler dışkıyla yeterince atılamadığında, dolaşıma katılan bu maddeleri karaciğer yeniden işlemeye çalışır.
· Bu durum faz 1 ve faz 2 enzim sistemlerini yeniden aşırı çalıştırarak karaciğeri zorlayabilir.
3. Bağırsak Mikrobiyotasının Bozulması
· Kabızlık bağırsak florasını (bakteriyel düzen) olumsuz etkiler.
· Bu da mikrobiyota destekli detoksifikasyon yollarını (bazı bakterilerin glukuronidaz aktivitesi) bozarak faz 3’ün işlevselliğini azaltabilir.
· Faz 3 detoksifikasyon çalışmadığında toksin birikimi, sistemik inflamasyon ve daha uzun vadede hormonal/metabolik dengesizlikler görülebilir.
Ne Zaman Doktora Başvurulmalı?
- Şiddetli kabızlık
- Yaşam tarzındaki değişikliklere rağmen düzelmeyen kabızlık
- Kabızlıkla birlikte kanama
- Ani kilo kaybı
- İştah kaybı
- Gece uyanıp dışkılama ihtiyacı
- Ailede kolon kanseri öyküsü
Türkiye'de Gaitada Gizli Kan Testi Tarama Programı
Gaitada gizli kan testi (GGK testi), dışkıda gözle görülmeyen (gizli) kanı tespit etmeye yarayan, özellikle kolorektal kanser ve poliplerin erken tanısında kullanılan basit bir testtir.
- 50–70 yaş arası kadın ve erkek bireyler
- Hiçbir belirti olmasa bile, 2 yılda bir önerilir
- Ailede kolon kanseri öyküsü olanlar için daha erken yaşta başlamak mümkündür (hekime danışılarak)
Test |
Yaş Aralığı |
Sıklık |
Gaitada Gizli Kan Testi |
50–70 yaş |
2 yılda bir |
Kolonoskopi |
Pozitif GGK sonrası |
Hekim yönlendirmesiyle |