Alerjiler, bağışıklık sistemimizin bazı maddelere (polen, yiyecek, toz, kimyasal vb.) aşırı tepki vermesidir. Bu tepkilerin kökeninde genellikle bağırsak sağlığı bozuklukları ve bağışıklık sisteminin dengesinin bozulması vardır. Bu noktada 5R protokolü, alerjilere bütüncül bir bakışla, semptomlara değil asıl nedene yönelik tedavide etkili bir yaklaşımdır:
1. Remove (Çıkar)
Neye alerjimiz var? Biliyorsak onları hayatımızdan çıkaralım.
Alerjiye neden olan tetikleyicilerden uzak durmak ilk adımdır. Bunlar hem dış etkenler (polen, toz, süt ürünleri, gluten gibi yiyecekler) hem de bağırsakta bulunan zararlı bakteriler, toksinler ve mantarlar olabilir. Bunu belirlemek için Alerji testi yapılabilir.
· Zararlı besinleri de diyetimizden çıkarmalıyız. Bunlar; şeker, işlenmiş besinler, margarin ve olası trans yağlar, glisemik indeksi yüksek besinlerdir.
· Glüten (buğday ürünleri) ve kazein(süt ürünleri) gizli hassasiyet nedenleri olabilir. Belirli bir süre diyetten bunları çıkarıp sonra tekrar ekleyerek vücudun tepkilerinin incelenmesinin de tedavide önemli bir yeri vardır.
2. Reinoculate (Yeniden Bakteri Ekle)
Bağırsak florasını yeniden dengelemek gerekir. Çünkü bağırsaktaki yararlı bakteriler (probiyotikler), bağışıklık sisteminin düzenli çalışmasında kritik rol oynar.
· Doğada zaman geçirmek, toprağa dokunmak, bağırsak mikrobiyotamızı dengelemeye destek olur
· Mümkün olduğunca organik beslenmek de bağırsak bakterilerimize destek olur. Diyetin sebze meyve ağırlıklı olması, yapay şekerin olmaması önemlidir.
· Stresi azaltabilmek veya yönetebilimek, küçük adımlarla kendimizi geliştirmek, mikrobiyotamızı dengelemede hızlı sonuç almamızı sağlar.
· Prebiyotik ağırlıklı beslenmek (sebzeler, fermente besinler bu konuda yardımcıdır)
· Lactobasillius, bifidobacterium ve saccaromyces boulardii gibi probiyotik destekler kullanmak da bize yardımcıdır.
3. Repair (Onar)
Bağırsak duvarı hasar görmüş ve geçirgen hale gelmişse (sızdıran bağırsak sendromu), vücuda giren zararlı maddeler bağışıklık sistemini tetikleyebilir. Bu nedenle bağırsak dokusunun onarılması şarttır.
Bağırsakların yüksek geçirgen olması daha fazla alerji demektir. Bağırsak geçirgenliğini azaltmak için atacağımız her adım sadece bağırsak bariyerlerini değil, cilt ve akciğer bariyerlerini de onarır. Bu ise egzama, sedef, astım gibi sorunların da azalmasına destek olur.
Ne yapılabilir?
· L-glutamin, çinko, omega-3, sodyum butirat gibi takviyeler
· Stres azaltıcı teknikler (çünkü stres de bağırsak hasarına neden olur)
· Antioksidan meyve ve sebzeler veya ekstratlar
· Barsak duvarına zarar veren yiyecekleri diyetten çıkarmak.
4. Replace (Yerine Koy)
Vücut, sindirim enzimleri ve mide asidi gibi bazı maddeleri yeterince üretemediğinde, gıdalar tam sindirilemez. Sindirilmemiş besinler ise bağışıklık sistemini uyarabilir. Eksik olan sindirim desteklerinin yerine konması gerekir.
Yine eksik olan vitamin ve mineraller ile ilgili gerekli takviyeler alınmalıdır.
Ne yapılabilir?
· Sindirim enzim takviyeleri
· Yavaş yemek, fazlaca çiğnemek
· İyi bir uyku (uzmanınız kontrolünde akşam yemeklerinden sonra omega 3 ve magnezyum glisinat yararlı olabilir.
5. Restore (Dengeyi Yeniden Kur)
Tüm bu adımlardan sonra vücudun doğal bağışıklık dengesi yeniden kurulabilir. Bu, sadece alerjileri değil, tüm kronik iltihabi hastalıkları önlemeye yardımcı olur.
Bu biraz da içimize dönmeyle ilgilidir. Hayatımıza bakış açımız ve bazen ağırlaşan mental yükler de bu tür rahatsızlıkların zeminini oluşturan duygusal etkenlerdir. Hassasiyetlerimizin farkında olmalı; içimizde olan bitenlerin, hangi olaya hangi duygusal durumun eşlik ettiğini bulmaya zaman ayırmalıyız.
Ne yapılabilir?
· Uyku düzeni, egzersiz, stres yönetimi
· Bağışıklık sistemini baskılamadan dengeleyen destekler (örneğin D vitamini)
Sonuç
Alerjiler sadece “dışarıdan gelen” bir sorun değildir. Bağırsaklarımızın sağlığı, bağışıklık sisteminin dengesini doğrudan etkiler. 5R protokolü, alerjiye neden olan kök sorunlara inmeyi sağlar. Bu yaklaşım, sadece semptomları baskılamaz; vücudu içeriden iyileştirmeye yöneliktir.