Bağışıklık sisteminin vücudun kendi sağlıklı hücrelerine, dokularına veya organlarına yanlışlıkla saldırması sonucu oluşan hastalıklara otoimmun hastalıklar diyoruz. Çölyak hastalığı da bazı tahıllarda bulunan gluten adlı proteine karşı bağışıklık sisteminin verdiği anormal tepki sonucu ince bağırsaklarda hasar oluşmasına yol açan kronik bir otoimmün hastalıktır.
Gluten; buğday, arpa ve çavdarda bulunan bir proteindir. Çölyak hastalığı olan kişiler gluten içeren gıdaları tükettiklerinde, bağışıklık sistemleri ince bağırsaklardaki villus adlı yapıları tahrip eder. Bu yapılar parmak şeklinde çıkıntılardır ve besin emiliminde önemli rol oynar; zarar görmeleri ise besin emilimini bozar ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olur.
Çölyak hastalığı, tüm dünyada %1 civarında yani oldukça sık görülen bir malabsorpsiyon (emilim bozukluğu) sendromudur.
Belirtiler Nelerdir?
- Karın ağrısı, şişkinlik
- İshal
- Kilo kaybı
- Demir eksikliği ve diğer vitamin/mineral eksiklikleri
- Deri döküntüleri (dermatitis herpetiformis)
- Halsizlik, yorgunluk
- Çocuklarda büyüme-gelişme geriliği
Tanısı Nasıl Konulur?
Kan Testleri (Serolojik testler): Kandaki bazı antikorların düzeyine bakılır. Bu testlerin güvenilir sonuçlar verebilmesi için kişi hala gluten içeren gıdalar tüketiyor olmalıdır. (Anti-tTG (transglutaminaz) IgA, Anti-endomisyum antikorları (EMA IgA), Total IgA, Anti-deamidine gliadin peptid (DGP) antikorları)
Endoskopi ve Biyopsi: İnce bağırsaktan (duodenumdan) doku örnekleri alınır. Mikroskop altında villus atrofisi (bağırsak yüzeyinin düzleşmesi) ve iltihabi hücre artışı görülür.
Genetik Testler: HLA-DQ2 ve HLA-DQ8 genlerinin varlığı araştırılabilir. Bu genler çölyak hastalarının %95’inden fazlasında bulunur; ancak yalnızca bu genlere sahip olmak hastalığın olacağı anlamına gelmez.
Çölyak hastalığı her yaşta teşhis edilebilmekle birlikte teşhisi zor olan hastalıklardan biridir. Çünkü belirtiler çoğunlukla benzer veya ilişkili bir başka hastalığı da düşündürmektedir. Örneğin; osteoporoz, kansızlık, karaciğer fonksiyon bozukluğu veya nörolojik rahatsızlıklar gibi farklı durumlarla seyredebilmektedir. Bazen de laktoz alerjisi, irritabl barsak sendromu gibi rahasızlıklarla benzer belirtiler gösterdiğinden karıştırılabilir.
Tedavisi Nedir?
Tanı konduktan sonra glutensiz diyete başlanır. Bu şekilde semptomlar hafifler ve bağırsaklar zamanla iyileşir. Çölyak hastalığı yaşam boyu süren bir gıda alerjisidir; bu nedenle ömür boyu glutensiz diyet uygulanmalıdır.
Probiyotikler
Probiyotikler, bağırsaklarımızda doğal olarak bulunan veya takviye olarak da alınabilen, sağlığa faydalı canlı mikroorganizmalardır. Barsaklardaki sağlıklı bir mikrobiyal denge, sindirim, bağışıklık, hatta ruh sağlığı için önemlidir. Çölyak hastalığı gibi pek çok hastalıkta barsaklardaki mikrobiyal dengenin de bozuk olduğu görülmektedir(disbiyoz).
Çölyak hastalığı teşhisi konulduktan ve glutensiz diyetle tedavi edildikten sonra, bu diyetle beslenen çocukların dışkısında daha düşük sayıda Lactobacillus türü bulunmuştur. İyileşmiş villuslara rağmen devam eden gastrointestinal semptomları olan hastalara probiyotiklerle tedavinin de uygulanması bu disbiyozisi düzeltebilir.
Bazı çalışmalar, özellikle Lactobacillus ve Bifidobacterium türlerinin yararlı olabileceğini gösteriyor. Ancak herkes için standart bir tedavi yoktur. ‘Hastalık yoktur, hasta vardır.’ ilkesiyle kişiye özel olarak önerilmesi en doğrusudur. Seçilecek probiyotik takviyesi glutensiz olmalıdır.
Sonuç Olarak:
- Çölyak hastalığı genetik yatkınlığı olan kişilerde glutenin alınmasıyla tetiklenen immünolojik reaksiyonlar sonucu oluşmaktadır.
- Gıda zehirlenmeleri, gastroenteritler, gıda katkı maddeleri ve sigara bu hastalığın ortaya çıkışını kolaylaştırırken; anne sütü ile beslenmenin koruyucu etkisi olduğu gösterilmiştir
- Çölyak hastalığı sadece sindirim sistemi hastalığı değildir. Multisistemik etkileri vardır. Bu nedenle erken tanı ve düzenli takip önemlidir.
- Tanı konulduğunda hastalığın neden olduğu komplikasyonlar, glutensiz diyetle tedavi sonrası büyük oranda geriler ve hasta sağlıklı bir yaşam sürebilir.
- İshal, karın ağrısı, büyüme gelişme geriliği gibi tipik bulguların yanı sıra yalnızca irritabl bağırsak sendromu benzeri semptomlar veya infertilite gibi atipik bulgularla gelen hastalarda da çölyak hastalığından şüphelenilmelidir.