FOBİLER

Fobiler belirli bir nesne ya da durumdan, gerçekte çok da tehlikeli olmayan bir durumdan orantısız bir şekilde çok fazla korkmakla tanımlanmaktadır. Kişinin bazen korku duyduğu nesneyi veya durumu sadece görsel olarak görmesi bile (örneğin, bir fare resmi), aşırı bir korku duygusunun oluşması için yeterli olabilmektedir. Yetişkinler genellikle fobi oluşturdukları nesne veya durumların altındaki korkunun anlamsız olduğunu bilirlerken, çocuklar bunu bilemeyebilirler. Fobiler kaygı bozukları içerisinde değerlendirilip, çeşitli türlere ayrılmaktadır.

Hayvan fobisi: En sık görülen fobi türlerinden birisidir. Kedi, köpek, kuş, örümcek, yılan gibi hayvanlara karşı oluşan yoğun ve orantısız bir korku mevcuttur. Genellikle çocukluk döneminde başlayan hayvan fobileri, tedavi edilmediği sürece ömür boyu devam edebilmektedir.

Doğal çevre: Bir diğer fobi türü doğal çevre ile ilgili fobilerdir. Örneğin, fırtınalar, yüksek yerler gibi çevre ile ilgili korkular söz konusudur. Yüksek yerlere çıkmak, kenara yaklaşmak, aşağıya bakmak gibi durumlar kişide korku yaratır. Fizyolojik olarak kalp hızında değişiklik olması, terlemek ya da bayılacak gibi hissetmekle karakterizedir.

Kan, iğne ve yaralanma: Yine çok sık karşılaşılan fobi türlerinden birisidir. Halk arasında kan tutması olarak bilinen durum, aslında kan görme fobisidir. Genellikle tıbbi işlemler sırasında ortaya çıkan kan fobisi, kişinin kanı gördüğü zaman bayılması ile sonuçlanan bir çeşittir. Bu fobi türünün diğer özgül fobilere nazaran aile içinde genetik bir geçiş gösterdiği bilinmektedir. Yani genetik olarak aile içerisinde kan görme fobisine sahip birisi varsa, genetik aktarım yaşamış olmanız muhtemeldir.

Durumsal fobi: Toplu taşımaya binmek, tünellerden geçmek, köprüler, asansörler, kapalı alanlar veya uçağa binmek gibi duruma özgü fobi türlerinden oluşmaktadır. Çocuklukta veya 20’li yaşların ortalarında başlama eğilimi gösteren fobiler, en sık karşılaşılan fobi türleri arasındadır. Uçak fobisi; işiniz gereği veya seyahat etmek durumunda kaldığınız herhangi bir zamanda size engel oluşturabilmektedir. Genellikle kişiler, yol ne kadar uzun olursa olsun araba ile seyahat etmeyi tercih etmektedirler. Aynı şekilde klostrofobi adını verdiğimiz, kapalı yerde kalma korkusu, kişinin basık veya kapalı olan herhangi bir yere girmesini engellemektedir. Kişi sinema, altgeçit ya da kapalı olan tüm yerlerden kaçınmaktadır. Nefes alamadığını ya da kendisine kötü bir şey olabileceğini düşündüğü için kişide bir çeşit kapalı yerde kalma korkusu oluşmuş olabilir.

Diğer: Diğer olarak kategorize ettiğimiz fobiler; boğulma korkusu, hastalık bulaşma korkusu, pislik korkusu gibi çeşitler göstermektedir. Çocukların palyaçolardan korkması, yüksek sesten korkmaları da diğer fobi türleri arasındadır.

Peki, fobiler nasıl oluşur?

Fobilerin kökeni, çeşitli sebeplere dayandırılabilir. Fobiler genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde başlayarak, ömür boyu devam edebilirler. Fobilerin genellikle kötü deneyimlerden sonra başladığı düşünülür. Davranışsal modele göre, kişi yaşadığı herhangi bir olumsuz deneyim sonucunda bu fobiyi geliştirmiş olabilir. Örneğin, küçükken köpek tarafından ısırılan bir çocuk, köpeklerden korkmayı öğrendiği için fobi geliştirmiş olabilir. Elbette bu durum her olumsuz deneyim yaşayan insanın fobi oluşturabileceği anlamına gelmez. Hatta bazen kişiler hiç karşılaşmadıkları nesne veya duruma karşı da fobi geliştirebilirler. Genetik yatkınlığımız, beynin korku alanlarındaki aktivite artışının fazla olması, olumsuz inançlarımızın varlığı (negatif düşüncelerimiz) ya da çevre üzerinde kontrolümüzün olmadığını düşünmek olası bir fobi oluşumundaki riski arttıran faktörlerdir. Bazen başka nedenlerle duyulan kaygılar özellikle de dile getirilmesi zor olan kaygılar bir nesneye yönlendirilip fobi haline getirilebilir ve böylelikle o nesneden uzak durmak kaygıdan da uzaklaştırır.

Özgül fobi sahibi kişi sayısı çok fazla olmasına rağmen tedavi arayan kişi sayısı oldukça azdır. Çünkü kişiler korktukları nesne veya durumdan, uzak kalarak veya kaçınarak kaygılarını düşürürler ve bu yüzden de baş ettikleri düşüncesiyle tedavi arayışına girmezler. Örneğin kedi fobisi olanlar, kedilerden uzak durarak, çevresinde kedi sahibi olan insanlar varsa onların evine gitmeyerek kendilerini koruduklarını düşünürler. Ne zaman ki bu durum kişilerin günlük yaşam işlevini etkileyeme başlar, kişiler o zaman bu duruma çözüm aramaya başlarlar. Özgül fobilerin tedavisi mümkündür ancak kişiler bunu bir karakter özelliği olarak gördükleri için tedaviye başvurmazlar. Çeşitli yöntemler ve tekniklerle tedavilerin başarı oranı yüksektir.

Eğer yukarıdaki özgül fobi türlerinden herhangi birisine sahip olduğunuzu düşünüyorsanız ve günlük yaşam işlevinizde bir bozulma söz konusu ise, bir uzman yardımı almanız faydalı olacaktır.

Sevgiler

Kaynak: Semerci, Bengi (2019, 4 Mart) Fobiler: Belirtileri ve tedavisi

YORUM EKLE