FELSEFE DEFTERİ-4

“Boş bir kafa şeytanın çalışma odasıdır.” 

                                                                                                                                  Platon

Sokrates’in en parlak öğrencisiydi o. Yapılı vücudu nedeniyle “geniş gövdeli” anlamına gelen Platon ismi ile anıldı, biz Doğulu halklar onu Eflatun olarak isimlendirdik. Asıl adı Aristokles olan bu büyük düşünür tarihte ilk defa sistematik bir felsefe ortaya koyarak günümüze değin ulaşan yazılı eserler bırakmıştır. Ayrıca yükseköğretim kurumunu ifade etmek için kullanılan Akademi de Platon’un kurduğu okulun ismidir. Sokrates hakkındaki neredeyse tüm bilgileri onun eserlerindeki diyaloglardan biliyoruz. Ve tabi ki ünlü bilge Aristoteles’ inde hocasıdır.

Platon çok yönlü bir filozoftur ve birçok alanda fikirler ortaya koymuştur. Onun bizlere miras bıraktığı en önemli fikir idealar kuramıdır. Platon insan bedeninin geçici, ancak ruhunun ölümsüz olduğunu; ölümsüz olan bu ruhun tüm bilgilere sahip olarak bedende hayat bulduğunu düşünmüştür. Bu sebeple onun epistemolojisi aprioriktir. İnsan hayatında bilmediklerini öğrenmez, ölümsüz ruhunda varolan bilgileri zamanla anımsar. Aynı şekilde beden-ruh ayrımındaki bu ilişkiyi tüm kavramlar için uygulamıştır. Bu kuramın anlaşılması için kendisi mağara alegorisine başvurmuştur. Alegoriye göre mağara içerisinde yaşayan insanların yüzleri duvara dönüktür ve arkalarına dönüp bakamadan zorunlu bir halde yaşamaktadırlar. Bu sebeple dış dünyaya ilişkin tek bilgileri duvara yansıyan gölgelerin izdüşümleridir. Mağaranın dışından gelen sesleri ve gölgeleri oluşturan asıl varlıkları bilememekteler, tüm gerçekliğin duvardaki gölgelerden ibaret olduğuna inanmaktadırlar. Halbuki asıl hakikat mağaranın dışında ve gölgeleri de oluşturan ideal varlıklardadır.

Önümdeki elma kırmızıdır ama garajdaki araba daha bir kırmızıdır, kadınların ruju ayrı bir kırmızıdır. Peki bu niceliksel farkları olan bütün kırmızıların idealar dünyasında gerçekten varolan ideal kırmızıdan sadece pay aldıklarını söyleyebilir miyiz? Kısaca, tüm kavramlar için bu mantık yürütmeyi yapar Platon ve iyilik ideasını da en yüksek idea olarak belirliyor. Mağarada gerçeklikten uzak gölgeler aleminde cehalet içinde kalmış insanların mağaranın dışındaki aydınlık dünyaya dönmelerini sağlama görevini eğitime vermekle iyimser bir karakterde ortaya koyar Platon.  Platonun idealar kuramı, felefede idealizm-materyalizm ikiliğini net bir ayrım haline getirecek önermeyi idealist açıdan yorumlamış ilk sistemdir. Fenomenlerin ötesindeki gerçeklik veyahut bilebildiğimiz dünya.   Bu sebeple ünlü matematikçi ve düşünür Alfred Whitehead “Batı felsefesi Platona karşı bir dizi dipnottan oluşmaktadır.” tespitini yapmıştır. Yalnızca batı felsefesi ve hristiyanlık üzerinde değil İslam felsefesi üzerinde de kalıcı etkiler bırakan Platonun İslam düşüncesi içerisinde yer alan düşünür ve akademisyenler tarafından peygamber veya veli olduğu hususları bile tartışılmıştır.

Meşhur “Devlet” adlı eserinde ruhu üç bölüme ayırarak incelediği gibi ruhla benzeştirerek devleti de üçlü bir yapıyla kurguluyor. Toplumun yönetici kesiminde en iyi düşünenler olarak filozoflar, güvenlikten sorumlu olan kuvvetli ve cesaretli insanlar ve beslenme ve diğer ihtiyaçları karşılayacak olan çiftçiler sınıfı vardır. İlerleyen zamanlarda zengin ve asil sınıfın yönetimde olduğu tüm yönetim sistemlerine de Platon’un isminden hareketle aristokrasi denilecektir ancak Platon pekte bunu kastetmemiştir aslında. O her düşünür gibi yaşadığı dönemin insanı olması sebebiyle demokrasiyi problemli görmekteydi. Demokrasinin, eninde sonunda demokrasinin özgür düşünme ortamını suistimal eden birtakım çıkarcı güçler tarafından güçlü bir tiranın yönetimine evrileceğini düşündüğü için kendi devlet anlayışı ile problemi çözmeye çalışmıştır.

Sonuç olarak Platon dünyadaki en etkili düşünürlerden birisi olarak tarihteki yerini almış ve onunla hesaplaşmadan felsefe okulundan mezun olmak oldukça güçleşmiştir. Hoşçakalın…

                                                                                                                             Kemal EMEKSİZ

                                                                                                             Eskişehir Üniversitesi Felsefe Bölümü

YORUM EKLE