İnebolu Belediye Başkanı Engin Uzuner, 8 Haziran 2025 akşamı İnebolu'da düzenlenen Suzan Kardeş konseri öncesi açıklamalarda bulundu.
Belediye Başkanı Engin Uzuner, şunları söyledi: “Evet, yine ben, yine Engin Uzuner. Çok değerli hemşehrilerim, özlemişiz sizleri be, maşallah. Sizler de bizleri özlemişsiniz, bunun da farkındayım. Öncelikle çok değerli hemşehrilerim, kıymetli misafirler, bu anlamlı günümüzde ve böyle güzel İstiklal Madalyalı ilçemize Türkiye'nin dört bir yanından gelen İstiklal Yolu yürüyüşçülerimizin ve sizlerin hepinizin Kurban Bayramınızı kutluyorum. Hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Benim bir sözüm vardı: Nerede kalmıştık? Burada kalmıştık, değerli hemşehrilerim. İnebolu kimliğini 2019'a kadar taşıdık ve kimliğimizi yükseklere çıkarmaya başlamıştık. Sizler bana dediniz ki, ‘Çok yoruldun, bir mola verin.’ 2024'te tekrar çağırdınız ve sizlerin karşınızdayım. Kimlikten eser kalmamış beş yıl içerisinde. Ama neyi gördüm? İnebolu hizmeti, İnebolu sosyal kültürel faaliyetleri, İnebolu'nun özeli, İnebolu'yu geniş, yüksek ufuklara taşıyabilecek bu evladınızı bu makama tekrar layık gördünüz.
BURANIN BOŞALTILMASININ YEGANE SEBEBİ, MALİYEDEN, 6 AY ÖNCE GELEN TEBLİGAT
Çok güzel müjdelerim var. Yarın akşamki sahnede bunları sizlere açıklayacağım ama bu akşam bir iki konuya değinmek zorundayım, değinmek mecburiyetinde bırakıldım. İnebolu'da 10 yıllık Belediye Başkanlığı döneminde bir-iki tane şebek vardı. Bu şebekler şimdi çoğaldı, koro haline geldi. Şu alan, neden yıkmışım? Bu alanı niye bu hale getirmişim? Allah aşkına, bu alanın eski hali mi iyi, şu hali mi iyi? Yıkılmasının mutlaka bir sebebi vardır. Hiçbir zaman geçmişteki insan gibi biz yıkmaya gelmedik. Onarmaya ve daha ileriye yapmaya geldik. Belediyeyi malum devraldığımızda hepiniz biliyorsunuz, borçlar... gani gani maşallah, Allah versin. İBAN'lar doldu, belediye borç battı. İBAN'lar yükseldi, gemicikler aldık. Belediye iflas eşiğine geldi, çalışamaz hale geldi. Kimlik mimlik kayboldu. Buranın boşaltılmasının yegane sebebi, Maliyeden, 6 ay önce gelen tebligat. 1 milyon küsur borç Maliyeye. Buranın birazı belediyenin, birazı da Hazineye ait. 10 yıllık görev süremde her ay, günü gününe buranın borcunu her ay ödedik. 5 yıllık süre içerisinde, zatı muhterem, aylık ödeyeceği para iki sigara parası. İki sigara parasını ödemeyip, beş yıl içerisinde para 1 milyon civarını geçmiş vaziyette. Devlet benden bu parayı istiyor. "Böyle bir para olmaz, böyle bir para ödenmez" diye dava açtım. Yargıya gittim, borca itiraz ettim, yürütmeyi durdurma istedim. Haklılığımız yüzde 50 nispetinde gerçek buldu. Borç 600 küsüre düştü. Yine ödemedim. Yine keşif istedim. Bilirkişi geldi. Hatta buradaki otantikleri kaldırdık, apar topar bilirkişi geldi, onlardan da kira alıyorsunuz falan. Onları da kaldırdık. Tekrar bilirkişi geldi. Mahkeme süreci devam ediyor. Borcu biraz daha 300-350 civarına düşürdük sanırım, mahkeme sonuçlanmadı. Ve biz buradaki müstecirden aylık aldığımız kira 6 bin lira, devlet benden buradaki para karşılığı, geçmişteki şebekin ödemediği para karşılığında aylık 78 bin lira para istiyor. Bu parayı ödeyemeyeceğim için yeri boşalttık, devlete de dedik ki "Al, yersen senin olsun." Ben buradan çıkıyorum. Konunun bir tanesi buydu. Bu yüzden yıkıldı ve bu haliyle de daha iyi oldu diye sanıyorum. Ve haftada bir günleri haftada iki gün pazarımız var. 5.000 nüfus bu tarafta, 5 bin nüfus aşağısı Boyran tarafında. Haftada bir gün salı pazarlarında burada açıp buradaki halka hizmet etmeye vereceğiz.
FESTİVALLER SPONSORLUKLAR SAYESİNDE DÜZENLENİYOR
İkinci konu, "Ya başkan festival yapıyor." Allah aşkına, hepimizin ihtiyacı yok mu? 10 yıl boyunca festivallerin en güzelini, en yükseğini yaptık. Bunlar sizlerin kışın evde oturup, yazın da o yorgunluğunuzu atmak, tatile gelenlerin eğlenmesi, sizlerin de ulaşamadığınız böyle güzide sanatçıları sizlerle buluşturmak için canla başla çalışıyoruz. El insaf! Bir kere delikanlı olun, delikanlı! Ben kimden, hangi esnaftan, kimden ne alıyorsam, bu sanatçıların bedelleri ve onların sponsorluklarla bu festivaller düzenleniyor. Belediyeden 1 lira para harcayacak durumumuz yok. Her taraf icralık. İnebolu Belediyesi'ni bu hale getirdiniz, hala çıkıp da şebekler korosu olarak el birliğiyle, "Festival yapıyor, ondan bundan para alıp..." dedikodu yapmaya başladınız. Bütün sponsorlara buradan şahsım ve sizler adına çok teşekkür ediyorum. Eşim, dostum, akrabam, esnaf... Bunların sayesinde bu etkinlikleri yapıyoruz. Yarın akşam vereceğim müjde de bu sponsorlar sayesinde gerçekleşecek.
BELEDİYE HENÜZ İŞLEYECEK DURUMA GELMEDİ
“Belediye şu anda kendi maaşını ödeyebilecek duruma getirmek için canla başla çalışıyoruz. Bu şebekler korosu, her gittiği yerde sosyal medyada yazıyor. Delikanlılığınız varsa, bir gram delikanlılık, erkeklik varsa sizde, önce İBAN'lara yatırılan paraların hesabını verin bu İnebolu halkına. Artı şu arkada görüyorum, bir ton yığını var, bir tane beton yığını. 1,5 milyondan fazla, 2 milyona yakın para harcadılar. O para İstanbul'dan bir belediyeden, "Benim adıma ya da akrabalarım adına bir isim vermek istiyorsan sana bu kadar para göndereceğim, onun ismini ver, bir park yap." diyor. Bir İstanbul'daki sevdiğimiz abimiz. Para geliyor 1 milyon 200 bin. Hangi İBAN'a yattı, hala merak ediyorum. Bir baktım belediyede 2 milyon lira ihale yapıp, belediye hesabından ödeniyor. Bir kısmı da İller Bankası'ndan kredi çekilmiş, bir de ödemeye devam ediyoruz. O aldığınız paraların, hangi İBAN'lara yattığını, o paralarla bu İnebolu halkına beş yıl boyunca bir festival düzenlemediniz. İnebolu'nun yaşanabilir hale getirir bir yatırım yapmadınız. Şimdi tutuyorsunuz, "Ondan para alıyor, bundan para alıyor." Ben, çatlasanız da patlasanız da bu halka borcum var. Sizlere hesap verecek borcum var. Ben hak edenden alırım, hak etmediğim kimseden de bir lira para almam. Alıyorsak, sizlere güzel günlerde böyle bir konserler vererek ve sizin güzele, yaşanabilir bir İnebolu yapmak için alıyoruz.
2 AYDA 12 KİLOMETRELİK DOĞALGAZI BİTİRDİM.
“Göreve geleli 13 ay oldu. 2-3 ayı öpüşmeyle, hayırlı olsunla geçti. 8 aydır canla başla çalışıyoruz. Ödediğimiz borç milyonlar kadar. Bu arada hem borç, hem yatırım. 1,5 yılda Cumhuriyet Caddesi'ni bitiremedin. İnebolu esnafına iki bayramı da İnebolu'ya zehir ettin. Ben iki ayda, 12 kilometrelik doğalgazı bitirdim.
Bayramda tertemiz bir İnebolu olsun diye, gelen misafirlerimiz tertemiz gezsin diye parkelerini de bir ay içerisinde bitirdim ve yakıtı tertemiz sizlere emrine verdim.
Bazı şebekeler konuşuyor çarşıda. "6 ay tamam, 6 ay biz bu tozu yeriz." Hanginiz 6 ay bekledi benim bu zamana kadar yaptığım işlerde? Ama siz İBAN'lara topladığınız paralarla gemicikler, katlar, yatlar alırken, bu İnebolu halkına ne verdiniz? Bir çivi çakmadınız oradaki bir amfitiyatro haricinde. 30 milyona yakınlık içme suyu... İnebolu'da hepiniz 5 yıl boyunca rezil oldunuz. Geçen yazın o sıcakta bile bir gün suyu kesmekten imtina ettim. Şimdi ise Allah'a şükürler olsun, 30 milyonluk ihalemiz müteahhit son aşamaya geldi, bunları yapıyoruz. Bunların hepsi 7 aylık süre içerisinde. Osman Sungur Tesisleri...
KERSEMEN TEPE SIRTLARINDA GÜZEL, ÇOK GÜZEL BİR MESİRE YERİ YAPIYORUZ
“Giderayak apar topar Elisa'yı yıktım, ben para hak ettim. Osman Sungur'ların mazbatasını daha almadan sizlerin hizmetine bu hale getirdik. Elisa, Boyranaltı... Hepiniz diyordunuz, ben de diyordum, İnebolu'da gidecek yer var mı? Tabii bir yer kalmadı. Sahili komple giderayak yıktın. Her tarafı tarlaya çevirdin. Biz ne yaptık şimdi? Dört-beş müstecire ihale edip, hepsinin günleri azaldı. Gidilebilecek kafeler, gidilebilecek restoranlar ve düğün salonları yapmaya çalışıyoruz.
Daha neler bunun gibi. Deminden belgeselde de izledik. Kersemen Tepe sırtlarında güzel, çok güzel bir mesire yeri yapıyoruz. Şu anda orası ağustos ayında açılışı yapılacak ve sizlerin hizmetine sunacağız.
Orada aynı, piknik alanı gibi gün batımını, gün doğumunu seyredebilecek, Milli Mücadele'deki önemiyle ilgili, demin de Mustafa Hocam da söyledi, o top ve o askerlerin açık müze şekline getirilecek.
Sizler, bu belgeseldeki insanların torunlarıyız. Bu ülkeye, bu cumhuriyete, bu İnebolu'ya bizim borcumuz var. O kimliği elde etmek için canımla başımla çalışmaya şeref sözü veriyorum. Ben sizlere hizmet etmek için geldim.”
