Adabına uygun yapılıyormuş demek

Eleştirilerimiz yerini bulmuş ki, son pazar günü yapılan yardımlar adabına uygun şekilde dağıtıldı ve paylaşıldı. Fotoğraflarla şov yapılmadı ve kimse incinmedi. Emeği geçenlere ve katkı sunanlara teşekkür ediyorum.

Kızılay Siyaset ve Aleniyeti yazısını anlamak istemiyorlar

Öncelikle 30 yıllık Kızılay İnebolu Şubesi Mayıs 2017 de neden kapatıldı,

Tam da Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kürsüye çıkıp şu an ki Genel Başkan Kerem Kınık’ı desteklediğini ima ederek Kızılay Genel Başkanının belirlenmesini sağlamasından sonra, daha önce ki başarılarından dolayı altın gümüş ve bronz madalya ve ödüller alan ve Naylon Hafızdan sonra başkanlığını kira maaş elektrik su gibi masrafları almadan 5 yıldır sürdüren Ahmet Çeçen’in başkanlığında.

Mayıs 2017 de kapatılan İnebolu Kızılay Şubesi için 21 Ekim 2017 de ilçe başkanı olan Mustafa Özay ve avaneleri o günden bu yana 30 ay niçin hiçbir şey yapmadılar.

O günlerde kurumun açılması için defalarca haberini yaptığımızı herkes bilir. Diğer ilçelerden daha çok İnebolu’da kan toplandığını, en çok kurban bağışının İnebolu’da alındığını,  evi yananlara ihtiyacı olanlara desteğini, kurban bağışı karşılığında 864 tane kıyma ve kuşbaşı konservesi dağıtıldığının haberini yapmıştık. Buna İnebolu şahittir.

Ancak Kızılay’ın, ne Naylon Hafız döneminde nede Ahmet Çeçen döneminde siyasete yardım dağıttırdığını kimse görmedi.

Hatta hayırseverlerin yaptığı yardımlardan yapılan çorbaları yoldan geçenlere ve görevi gereği nöbet tutan 5-6 bin TL maaş alanlara hiç dağıtılmadı.

Kurumun İnebolu’da kapalı olmasının bir suçlusu varsa o da bellidir, siyaset.

Fotoğraflarda boy boy kendini gösterenler şimdide sanki Kızılay’a ve yapılan yardımlara biz karşıymışız imajı yaymaya çalışıyorlar.

Aynı İskelle altına yapılmak istenen sabit araç muayene istasyonunda olduğu gibi.

Biz araç muayene istasyonunu sanayi esnaflarının tamamının faydalanması için Kurt Köyü’ne yapılsın yazdık, onlar siz istemiyorsunuz anlamında imaj ve kampanya yaptılar. 

Kirli siyaset dediğiniz tam da budur işte.

ANCAK YORUMLARA GELİNCE

“Sağ elin verdiğinden sol elin duymaması anlayışını ve (Bekara 271): Muhtaçların gönül rahatlığıyla yapılan yardımı alabilmeleri için hayırlar gizli verilmelidir”, cümlesini değiştirdiler geliştirdiler ve sanki fetva verdiler.

Bir imamın artık Bakara 271. ayetini geliştirip  “Sadaka verenin bir kurum olduğu için alenen verildiği yer gösterilir” diyebilecek kadar cüret etmesi akla hayale gelecek gibi değil.

Üstelik bu kadim şehri terk etmek zorunda kalan bu imamın siyasetin böğrüne kadar girerek hükümet ve Kızılay için öğüt vermesi abesle iştigal.

Sayın AKP Kadın Kolları Başkanı

İnsanları hayra teşvik etmek için hayrı kuruma alenen yapabilirsiniz ama insanlara fotoğraf çekerek reklam yaparak alenen yapamazsınız. Yaparsanız hem etik olmaz, insanlar incinir,  hem de hadisi çiğnemiş olursunuz. İnsanları en yakınında ki çocukları ve orada bulunanlar karşısında küçük düşürürsünüz.

Nitekim yardım edilenlerden bir tanesi; "Çocuklarla otururken zil çaldı, kapıyı açtım belediye başkanının elinde bir paket ve arkasında 8-10 kişi. Onlar gitti, ben düştüğüm durumdan çocuklarıma sarıldım ve ağladım," diyor. Biraz empati yapın lütfen…

Diğer taraftan ben başkalarının Kızılay’a yaptığı hayırlarını 5-6 bin tl maaş alanlara çorba ve çay ikramı yaparak dağıtmam. Ve bunu kamuoyu ile hiç paylaşmam. Üstelik bunu hayır alan bir kurum adına hiç yapmam. Gerçekten ihtiyacı olanlara defalarca gizli olarak zaten yapıyorum. Bunu bilen biliyor. Yaptığım yardımları gizli yaptığımı yardım alanlarda kurumun başında ki kişinin kardeşide çok iyi bilmektedir.

Başka bir konu 31 Mart seçimleri öncesi yeri ve kişisine göre övmek ve yermek arasında gidip gelen yorumcu Lütfi Çağlar, acaba aldığı söz karşısında mı (İkiçay mevkiine benzinlik sözü) kendini gösterir vaziyette herkese cevap yetiştirmeye çalışıyor.  Belediye başkanı dahi suyun kirli aktığından çalışma başlatıp su arıtma tesisini onarırken bu zat çıkmış ortaya temiz aktığını iddia ederek yalana sarılmış. Aynı geçen haftaki haberimizde olduğu gibi. Belediye meclis üyelerinden bir tanesi İneboluya 7 tane ulusal market yeter 8. ciye ruhsat verilmesin isterken bu kişi işine gelmeyen yorumcuları yabancılıkla suçlayarak suyun üzerine çıkmaya çalışıyor. İşine gelen yabancı yorumcular ne olacak.

YORUM EKLE