ZARBANA HES’TE KÖYLÜLER KAZANDI

ZARBANA HES’TE KÖYLÜLER KAZANDI
banner13
banner3

Kastamonu Bölge İdare Mahkemesi Zarbana Çayı üzerine yapılacak HES projesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verdiği ÇED olumlu kararını köylülerin itirazı üzerine    bilirkişi heyetinin raporlarının incelenmesinden sonra köylüleri haklı buldu ve  projeye ilişkin verilen dava konusu "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu"  kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna vardı.

Zarbana Çayı üzerine yapılması planlanan Kaya Regülatörü ve HES Projesine karşı İstanbul’da ve İnebolu İlçesi'ne bağlı Alaca, Kayaelması, Çaydüzü, Güneşli köyleri ile, Küre İlçesi'ne bağlı Topçu, Beşören, Güllüce ve Özlüce köylerinde yaşayan yöre nüfuslarına kayıtlı vatandaşlar bir araya gelerek  “ata toprağına sahip çıkıyoruz” şiarı ile “HESİNİZE KARŞI HEPİMİZ PLATFORMU” kurdu. Platform İstanbul’da ve köylerde bir dizi tanıtım toplantıları yaptı. Ceykar Elektrik Üretim A.Ş tarafından yapımı planlanan Kaya Regülatörü ve HES Projesi için hazırlanan ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporuna, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın olumlu kararı verilmesine ilişkin Kastamonu İdari Mahkemesine itiraz ederek bilirkişi heyeti istedi.

Bilirkişi Heyeti sonuç raporunda, Zarbana HES için olumlu rapor verilen ÇED dosyasında birçok eksiklik, yanlışlık ve hata olduğu gibi, proje kapsamında kesilecek ağaçların mutlak koruma veya risk altındaki türlerden, proje alanında 10 farklı iki yaşamlı, 20 sürüngen, 104 kuş türü 49 memeli ve kırmızı benekli alabalık ile 10 balık türü olmak üzere toplam 193 omurgalı türü yaşadığından, doğal ve yaban hayatın eko sistemi üzerinde geri dönülmeyecek olumsuz etkiler doğurabileceği gibi bu durumun BERN Sözleşmesine aykırı olduğu belirtildi.

Geçtiğimiz günlerde toplanan Kastamonu Bölge İdare Mahkemesi, Bilirkişi Heyetinin Raporları doğrultusunda kesin kararını vererek davacı köylüleri haklı buldu ve Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere kararını verdi.

RAMAZAN KABADAYI; “KÖYLERİMİZ KURTULDU

Hesinize Karşı Hepimiz Platformu sözcüsü Ramazan Kabadayı yaptığı açıklamada şunları söyledi; Ata toprağına sahip çıkmanın gururunu yaşıyoruz. Atalarımızdan kalan bu toprakları çocuklarımıza sağ salim bırakmak zorundayız. Doymak için gurbette yaşasak da cenazelerimiz köylerimize gömülüyor. Birilerinin daha fazla para kazanacak diye bölgemizi talan etmesine izin vermedik vermeyeceğiz. Yaptığımız itiraz, Şehir ve Bölge Plancısı, Jeoloji, İnşaat, Ziraat, Orman Yüksek, Çevre, Harita ve Kadostra, Orman Botaniği Bitki Sistemi mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinin HES alanında yaptığı incelemeler ve araştırmalardan sonra itirazımız haklı bulundu. Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ÇED raporunun tam olarak incelenmeden Ceykar Elektrik Üretim A.Ş.nin istediği şekilde olumlu kararı verildiğini, yetkililerin köylülerin değilde şirketin yanında yer aldığını biliyorduk. Kırmızı benekli alabalıkları yok edemeyecekler. Arılar daha özgür gezecek, Ekosistemi bozamayacaklar, doğal ve yaban hayatın sürekliliği devam edecek. Zarbana çayımız kirlenmeyecek. Köylerimiz kurtuldu. Bu güne kadar bize destek olan tüm yurttaşlarımıza teşekkür eder, mahkeme kararının bölgemize hayırlı olmasını dilerim, dedi.

MAHKEME KARARI

Bilirkişi raporunun teknik ve bilimsel açıdan yeterli olduğu, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunda yer alan tespitler ile dava dosyasında bulunan diğer bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; Kastamonu İli, İnebolu İlçesi'nde Küre (Zarbana) Çayı üzerinde Ceykar Elektrik Üretim A.Ş tarafından yapımı planlanan Kaya Regülatörü ve HES Projesi’nde; proje konusu akarsu yatağını temsil eden en kesit değerlerinin akım hızı ve su derinliği açısından tüm

proje alanında en kritik dere en kesit olup–olmadığı hususunun belirsiz olduğu, ağaç kesimi yapılacak alan ve ağaç türleri dağılımının belirlenmediği, ağaç kesimi ve aktarım süreçleri konusunda yapılacak çalışmaların belirsiz olduğu, bu açıdan ekosistem bütünlüğü-sürekliliği bakımından uygun olmayacağı, korunması gerekli ve tehlike altındaki türlere yönelik yeterli–gerekli değerlendirmeler yapılmadığı–önlemler geliştirilmediği, su akış rejimi ve can suyu hesaplamalarında durgun su oluşumunun esas alındığı, dolayısıyla, sucul türler ve özellikle kırmızı benekli alabalık türü su yaşam tercihleri/kalitesi ve rejimi bağlamında uygun olmayacağı, proje alanının doğal alan vasfı esas olmak üzere çevresel değerlerin tahribi ve ekolojik dengenin bozulması bakımından olumsuz etkileri olabileceği, tüm proje alanında en kritik dere en kesit olup olmadığı hususunun belirsiz olduğu, dolayısıyla eksik işlem tesis edildiği, zengin ve yüksek biyo–çeşitliliğe sahip bölgede Kaya HES Projesi yapımının yaban hayatına önemli ölçüde olumsuz etkileri olabileceği, meteorolojik ve iklimsel verilerin güncel verilere dayalı yeterli ve sağlıklı bir veri tabanı oluşturulmadığı, çevreye olabilecek olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi zararın en aza indirilmesi için gerekli önlemlerin alınması bakımından yeterli- gerekli değerlendirmeler yapılmadığı, projeye esas alınan jeolojik haritanın yeterli olmadığı, özellikle heyelan riskleri bakımından yeterli inceleme ve analizler yapılmadığı, bu yönüyle yeterli ve uygun olmadığı anlaşıldığından, söz konusu projeye ilişkin verilen dava konusu "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu"  kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. 2577 sayılı Yasa'nın 20/A maddesi uyarınca kararın tebliğini izleyen günden itibaren 15 gün içinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 12/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER