İnebolu Şerife Bacı İstiklal Koşusu ana sponsorlarından Reis Gıda sahibi İnebolulu hemşehrimiz Mehmet Reis, yarış sonundaki ödül töreninde yaptığı duygusal konuşmayla büyük alkış aldı.

Türkiye’nin her yerinden gelen sporculara Şerife Bacı ve İnebolu’nun öneminden bahseden Mehmet Reis, kullandığı akıcı ve sade dil ile izleyenleri kendine hayran bıraktı.

Mehmet Reis, paylaştığı bilgilerde şu ifadelere yer verdi:

“1.Dünya Savaşı’ndan sonra 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmış ve itilaf devletleri Türk topraklarını işgale başlamıştır.

Bu devletler, karşılarında onları bekleyen bir direnişin hatta dünya tarihine yazılacak bir kurtuluş savaşının başlangıcından habersizdir.

19 Mayıs 1919 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Paşa Samsun’a ayak basmış kurtuluş savaşının kıvılcımını ateşlemiştir.

İtilaf devletlerinin ülkemize karşı faaliyetleri tüm hızıyla devam ederken 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulmasıyla düzenli orduya geçilmiştir. Artık işgal devletlerinin karşısında işgali kabul etmeyen bir Türk hükümeti ve bir ordu vardır.

İşte bu ortamda oluşturulan 340 kilometrelik İstiklal Yolu Kurtuluş Savaşı süresince ordunun lojistik ihtiyacını sağlamıştır. Bu yolun başlangıç noktası olan İnebolu üç yıl boyunca silah ve cephanenin Anadolu’ya giriş kapısı olmuş İstanbul’dan kaçırılan binlerce ton cephane ve silah İnebolu’ya getirilmiştir.

Açıkta demirleyen gemilerdeki cephane dolu sandıklar ve askeri malzemelerin tahliye işini de yiğit İnebolulu kayıkçılar üstlenmiştir.

Sene 1921. Denk kayıklarla kıyıya çıkartılan cephaneler yaşlısıyla genciyle imece usulüyle zaman zaman Yunan savaş gemilerinin bombardımanı altında iç kesimlere menzil dışına aktarılıyordu.

Cephanelerin İstiklal Yolu’nun ilk durağı olan Kastamonu kışlasına intikalinde İnebolu halkı büyük bir rol üstlenmiştir.

İnebolu’nun milli mücadelede ki önemli rolünü Gazi Mustafa Kemal Paşa ‘’Gözüm Sakarya’da, Dumlupınar’da kulağım İnebolu’da’’ sözüyle ifade etmiştir.

Savaşın ardından TBMM İnebolu’yu unutmamış 95 yıl önce 1924 yılında İstiklal Madalyası verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu sayede İnebolu Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası alan ilk ve tek ilçe olarak tarihe geçmiştir.

Milli mücadelenin nasıl ve ne pahasına kazanıldığını anlatan en güçlü ve en anlamlısı, İstiklal Yolu’nda şehit düşen Şerife Bacı’nın hüzünlü ve kahramanlık dolu hikayesidir.

Şerife Bacı 1900 yılında Seydiler’de doğdu. 16 yaşında evlendirilen Şerife Bacı’nın 2 ay sonra kocası askere alınır. 6 ay sonra Çanakkale’den kocasının ölüm teskeresi gelir. Kimsesizdir, hiçbir geliri yoktur. Onu bir gazi ile evlendirirler.

Bir gün köyde kağnısı olanların cephane taşımak üzere İnebolu’ya gitmeleri için duyuru yapılır. Bunun üzerine Şerife Bacı kağnısı ve yüreğindeki vatan sevgisiyle İnebolu’ya gitmeye karar verir.

Küçük kızını yanına alarak soğuk bir kış gününde kafileye katılır.

İnebolu’dan cephaneyi alıp yola koyulan kafile yoğun kar yağışına maruz kalır. Şubat ayıdır. Hava şartları çok çetindir. Karlı tepeleri, yayan aşmak hiçte kolay değildir. Yol uzun ve yorucudur.

Bir süre sonra Şerife Bacı kağnısıyla kafilenin arkasında kalır. Dinlenemedikleri için ağır ağır ilerleyebilmektedir. Hava kararmaya başlamış ve tipi daha da hızlanmıştır.

Emanet ıslanmamalıdır ve sağ salim cepheye ulaşmalıdır. Çünkü vatan söz konusudur.

Biricik varlığını sardığı yorganıyla cephaneyi örter. Yavrusunu da mermilerin arasına yerleştirir. Tipi şiddetini daha da arttırır. Göz gözü görmez. Gidecek takati kalmamıştır.

Ertesi gün sabaha karşı askerler Kastamonu kışlasına yakın bir yerde cephanenin üzerine kapaklanmış halde bulurlar Şerife Bacı’nın donmuş bedenini.

Şerife Bacı şehit olurken geriye ıslanmasın diye üstü yorganla örtülü top mermileriyle, kuru otların arasında ağlayan küçük kızını bırakmıştır.

Biricik varlığı ve binlerce vatan evladı yaşayacaktır.

Kastamonu Mıntıka Müfettişi: Osman Bey görmüş olduğu bu hazin durum karşısında. ‘’Türk kadını dünyada emsali bulunmayan kahraman bir anadır. Arkadaşlar Milli Mücadele’yi kazanacağımızın en büyük misali önümüzde duruyor’’ demiştir.

Şehit Şerife Bacı milli mücadelede gelecek nesiller için nelerin feda edildiğinin en güzel örneği olmuştur.

Kayık ve kağnının mucizeler yarattığı İnebolu’dan Kastamonu ve Çankırı üzerinden Ankara’ya cephanelerin ulaştırıldığı bu yola İstiklal Yolu ve İnebolu’yada ‘’Yiğit İnebolu’’ adının verilmesi için KASİAD-Kastamonulu Sanayici İş Adamları Derneği olarak 25 Haziran 2003 yılında 5500 imza topladık.

Bu yol Şerife Bacıların, Fatma Ninelerin, Rahime Kaptanların, Halime Çavuşların, Salih Reislerin fedakarlıklarıyla ülkeyi kurtuluşa ulaştırdıkları yoldur.

Bu yolun adı Milli Parklar Kanunu gereğince 1 Kasım 2018’de ‘’İstiklal Yolu Tarihi Milli Parkı’’ olarak belirlenmesine karar verildi.

Cepheye giden bütün erkekleri şehit düşünce adını değiştiren İstiklal Yolu üzerindeki bir köyden bahsetmek istiyorum. Ersizlerdere.

Tarihin her döneminde eşine az rastlanır zaferlerle anılan ülkemizin her köşesinde, ayrı bir anıya ayrı bir yaşanmışlığa denk geliriz. Kurtuluş Savaşı'nda bütün erkeklerini şehit verip adını değiştiren bu köy gibi...

Kastamonu'nun Küre ilçesine bağlı bu köyün kahramanlığı göğsümüzü kabartırken, diğer yandan hazin hikayesi bizi derin bir hüzne boğuyor.

Asıl adı Dereköy olan bu belde, Kurtuluş Savaş'ında köyde yaşayan erkeklerin hepsini cepheye yolladı.

Vatanı, milleti ve dini için kahramanca mücadele eden Dereköylü erkeklerden savaş sonrası köyüne dönen olmadı...

Cepheye giden bütün Mehmetçiklerini kaybeden bu köye, hiç erkek kalmadığı için Cumhuriyetin ilk yıllarında 'Ersizlerdere' denmeye başlandı.

Atalarımızdan miras kalan bu kahramanlık destanlarını gelecek kuşaklara aktarmak istiyoruz ve bu sorumluluğun bilincindeyiz.

Bu çerçevede bağımsızlık adına Türklüğün şanına yakışır kahramanlıkların yaşandığı İstiklal Yolu’nun başlangıç yeri İnebolu’dur. İnebolu aynı zamanda topyekûn gösterdiği fedakârlıklarıyla milli mücadelenin kazanılmasında önemli rol üstlenmiştir.

Kurtuluş Savaşı’nda en çok şehit veren illerden biri Kastamonu olmasından dolayı ‘’İstiklal Yolu Tarihi Milli Park’’ının yönetim merkezinin Kastamonu’da bilhassa İnebolu’da olmasını istememiz doğal hakkımızdır. Milli mücadele ruhunu hissettiren İstiklal madalyalı İnebolu, bunu hak ediyor.

1984 yılında ‘’Yılın Annesi’’ olarak seçilen Şehit Şerife Bacı milli mücadelede kağnısıyla, elinde üvendiresiyle ve kucağında bebeğiyle mermi taşıyan Türk kadınının fedakarlığının en büyük temsilidir.

Tarihe adını yazdıran Şehit Şerife Bacı’nın İstiklal Yolu’ndaki destansı kahramanlığı nesilden nesile aktarmak, unutturmamak hepimizin vazifesi.

Reis Gıda olarak şirket binamızın içine yaptırdığımız Şerife Bacı’nın anıtına Halime Çavuş, Rahime Kaptan, Kadı Salih Reis’in büstleri eşlik ediyor, bu şekilde onları ölümsüzleştirmek istedik.

Mehmet Akif Ersoy şehitlerimizin kanıyla yoğrulan aziz vatanımızın kıymetini İstiklal Marşında dizelere şöyle aktarmıştı.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı.
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Eli silah tutan tüm erkekleriyle, cephelerde ve cephe gerilerinde bağımsızlık mücadelesine katılan kadınlar, çocuklar ve yaşlılar ülke toprağının her karışında savaşarak kurtuluş destanının kahramanları olmuşlardır.

İşgal devletlerine karşı milli şahlanışın kadın kahramanlarından Nene Hatun, Halide Edip Adıvar, Kara Fatma, Efe Emir Ayşe, Gördesli Makbule, Nezahat Onbaşı ve Tayyar Rahmiye’yi huzurunuzda saygıyla ve rahmetle anarak sözlerimi bitirmek istiyorum.

Güneydoğu’yu işgal eden  Fransız askerlerinin taarruzuna karşı müfrezenin ilerlemeye imkanı kalmadığı bir anda şiddetli düşman ateşine rağmen ayağa fırlayarak ‘’Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum’’ diye bağıran milli direnişin ruhunu ateşleyen Tayyar Rahmiye’nin mezar taşında şunlar yazılıdır.

Yarınların sahibi ey gençlik, iyi tanı

Ebedi sükûnetle bu mezarda yatan.

Hak için, bayrak için canını feda edip

Armağan etti bize bu mukaddes vatanı.

İstiklal mücadelesindeki kadın kahramanlar asırlar geçse de unutulmayacaktır. Her birinin destansı mücadeleleri her zaman gönüllerimizde yaşayacaktır.

‘’Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez’’ sözüyle Türk kadınının fedakârlığını ve cesaretini vurgulayan Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve bu topraklarda hür yaşayabilmemiz için şehit olan kahramanlarımızı minnet ve şükranla anıyorum.

‘’Şerife Bacı İstiklal Koşusu‘’ nu düzenleyen komiteye, sporculara ve tüm katılımcılara teşekkür eder ve saygılarımı sunuyorum.”