Ersizlerdere Kayalıkları Zirvesine Trekking Yürüyüşü

İnebolu Yürüyen Grup ile Abana Gezginleri Ersizlerdere kayalıkları zirvesine çıktı

Ersizlerdere Kayalıkları Zirvesine Trekking Yürüyüşü
banner13
banner3

Geçtiğimiz günlerde yaklaşık 50 kişi Ersizlerdere kayalıklarının zirvesine çıktı.

İnebolu Yürüyen Grup ile Abana Gezginleri adlı bölgemizde birçok yere yürüyüş düzenleyen doğa sever 2 grup, bu hafta Ersizlerdere Kayalıklarının zirvesine çıktı.

Geçtiğimiz günlerde Abana ve İnebolu’dan araçlarla Küre Ersizlerdere Köyü’ne giden guruba Ersizlerdere Eko Turizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır rehberlik etti.

Yaklaşık 50 kişi kayalıkların zirvesine çıkmak için araçlarla İpsine Köyü’ne kadar ulaştı. Oradan patika yol takip edilerek tepeye ulaşıldı. Bu arada Ersizlerdere Köyü’nün ve kanyonun özelliği, İpsine olarak ta geçen kayalıklar ile tarihte yaşananlarla ilgili bilgilendirmeyi Mustafa Çağır yaptı. 

Yola koyuldu mu en az 10 km lik yolu belki de hiç dinlenmeden bitiren İnebolu Yürüyen Grup Ersizlerdere kayalıklarının zirvesine çıkmak için heyecanla İnebolu Merkezde bir araya geldi. Yürüyüşe katılım sonbaharın son ayının son günlerinde ve havanın yürüyüşe uygun geçeceği düşüncesi ile her zamankinin daha üzerinde bir katılımla toplanıldı. Önce Yukarı Germe Köyü’nde ki Çadır (Oba) Cafe’de Abana Gezginlerini beklemek diğer taraftan da katılımcılarla tanışmak için çay molası verildi.

Herkesin yaşamında defalarca önünden geçtiği ve çıkılabilirliği aklından bile geçiremediği bölgenin en yüksek tepesine olan Ersizilerdere kayalıklarının zirvesine bu gün çıkmanın heyecanı her yaştan katılımcının yüzünden okunuyordu.  Yaz boyunca her hafta yürümenin ve doğaya alışık olmanın öz güveni ile önce Ersizlerdere Köyü ilkokulu içinde araçları bırakarak yola çıkılmak istendi. Ancak rehberin bu şekilde uzun ve yorucu olacağını belirtmesi üzerine İpsine Köyü’ne gidildi.

İnebolu Yürüyen gurubun yüzündeki heyecanın benzerini Abana Gezginleri katılımcıları da yaşamaktaydı. İpsine Köyü’nde minibüsten inen Abana Gezginleri, içinde bulundukları köyün güzelliğine ve doğallığına bakmadan, önce çıkılacak kayalıklara yönünü çevirerek kayalıkların yüksekliğine zirvesine ve devasalığına bakmaları, içinde bulundukları heyecanın derecesini gösteriyordu.

İpsine Köyü’nde ikamet eden rehberimiz Fatih, ilk patikadan yürüyüş startı verirken, kadın erkek  12 yaşından 63 yaşına kadar her yaştan katılımcının olduğu trekking yürüyüşünde, parkurun ne kadar zorlu ve tehlikeli olacağının da farkındaydı. Bu yürüyüşe bu parkurun ne kadar zorlu olacağını bilmeden,  daha önce dağdaki normal patikadan bile geçmeyen ama kendine güvenen insanlar topluluğu katılıyordu. Zirveye keçi yolundan çıkılacağını kimse bilmiyordu. Dönüş yolu farklı güzergah olacağından oturup beklemek ve yürüyüşten caymakta mümkün değildi.

İpsine Köyü üzerinde trekking startı verilirken yürüyüşçüleri güler yüzü ile Ersizlerdere Eko turizm Dernek Başkanı Mustafa Çağır karşıladı.

Mustafa Çağır’ın köyün, kanyonun, bölgenin özellikleri ve değerlerimiz ile ilgili bilgilendirmesinden sonra 1 km lik orman yolunda yürüyüş seyretti. Asıl patika parkura çıkmadan önce soldaki bitmeyen zikzaklarla devam eden İnebolu Küre karayolunu ve diğer köyleri yüksekten gören bir alanda fotoğraf molası verildi.
Birçok kişi aşağıda görülen köylerin, tepelerin ve doğanın güzelliği ile İnebolu Kastamonu yolunun özelliğini fotoğraf makinasına ve cep telefonlarına taşıdı. Grup fotoğrafı çekildi.

Orman yolu bittikten sonra sağdan kayın ağaçlarının yoğunluğundaki aradan patikaya sapıldı. Burada artık her taraf köknar, her taraf çam, her taraf gürgen ve kızılağaç doluydu. Ve zeminde yarı yeşil, kuruyacak, kurumuş kahverenginin her tonundan renklere bürünmüş yapraklar. Ve bir önceki yıla ait yaprakların arasından hava alabilen ormanın neminden filizlenen türlü boyları ile çeşitli yemyeşil otlar. Ağaçların arasında sürekli tepeye doğru tırmanırken kayın ağaçlarının tepesinden inen açık havanın ışık süzmeleri ile üzerine basılan kat kat olmuş yaprak yığınlarının hışırtıları ve sıra sıra yukarıya doğru kalından inceye çam ağaçlarının gövdeleri arasından geçen esinti, insanları biraz daha dikkatli yürümeye sevk ediyor. Bulunulan ortam insanları fiziksel olarak biraz daha yorarken beyinsel olarak sakin bir havaya sokuyor. Her an üzerine basılan nemli yaprakların kayma tehlikesi ile çıkılan tehlikeli patika, aslında yürüyüşçülerde adrenali yüksek tutuyordu. Her yaştan yürüyüşçü parkurun her metresinde ne ile karşılaşacağını bilmeden o anın güzelliğini yaşamaya çalıştı. Çevredeki sayılamayan ağaçların arasında milyonlarca her renkten yaprağın bulunduğu bir patikada yürümenin ve bunu ölümsüzleştirmenin farklılığı apayrı bir şeydi. Toprak ile insanın arasına yaprak katmanının girdiğinin bu kadar canlı yaşanabildiğini ilk defa gören doğaseverler, bunun güzelliğini her alanda paylaşmak için defalarca deklanşöre bastı. Cep telefonundan tepe ve dağları kaplayan orman görüntüsünü kareledi. Her çıkılan patika sonunda geriye bakıldığında aşağıda kalan ağaçların tepelerinin sıralanışı, bulunulan yüksekliğin boyutunu ispatlıyordu aslında.

Rehberimiz Fatih’in 1. Zirveye 5 dakika var dediğinde molayı birçok kişi bir an önce bitirmek istedi. Dağ keçilerinin kullanabileceği, güneşin yağmurun rüzgarın karın soğuğun etkisi ile parçalanmış, her an kaymaya hazır kayaların ve makilerin bulunduğu patikalar üzerinden birinci zirveye ulaştık.

İpsine Köyü’ndeki evlere Ersizlerdere Köyü’ne Ecevit Çorbacısı Emin Ustanın mekânına Yukarı Ersizler Köyü’nde ki Gökgözler Kafeye İnebolu Kastamonu Yolu’nu Karacehennem Kayalıkları ve deresini, Küre’nin tepesine kadar her yeri görüyorsunuz. Koskoca devasa bir manzara kendisini size sergiliyor.

Az önce yanından geçtiğiniz İpsine ve Ersizlerdere Köyü’nde ki evlere kuşbakışı bakıyorsunuz artık. İpsine Köyü’nde ki düzlükte otlayan inekler karınca kadar küçük. Ecevit çorbacısı Emin ustanın önündeki insanları fark edemiyorsunuz bile. Her kes bulunduğu alanın yüksekliğini ispatlamak için fotoğraf çekip çektiriyor. Bir taraftan üzerindeki ağırlığa isyan edecek her an kaymaya başlayacak gibi duran kayalıklar, diğer tarafta buralara çıkıldığını nesillere ispatlayacak fotoğraflar.  Bir tarafta her zaman en dibinden geçilirken bile üzerine çıkılabileceği inanılamayacak kayalıklar, diğer tarafta onların üzerinde sen. Bir taraf uçurum, diğer taraf çok çeşitli renklerin bulunduğu yaprakları taşıyan ağaçlar. Doyulmaz bir manzara, tadılmaz bir macera, bir tarafta uçurum diğer tarafta çok çeşitli ağaçlarla kaplı Küre tepe ve dağları.

  Trekkingcilerden Murat Şahin yüksek bir kayanın üzerine çıkmış ellerini yanlara açmış ve gördüğü devasa manzara karşısında özgürlüğe ulaştığını ispatlarcasına poz verdi. Bölgeye hakim olan başka bir kayanın üzerinde ise bir çok kişi, altının boş olduğunu düşünmeden defalarca fotoğraf çektirdi. Adrenal herkeste tepe yapmış durumda. Herkes olabildiğince fotoğraf çekti çektirdi.

   Rehberimiz Fatih “asıl zirveye 15 dakika var, kendinizi oraya saklayın” dedi. Fakat o ara zirveye bir kişinin çıktığını belirtiler. Yukarıya bakıldığında bal arısı kadar küçük bir kişinin el salladığını gördük.  Zirvede ki kişiye 75-300 lens ile baktığımda, yürüyüşe Mustafa Çağır’ın misafiri olarak katılan daha önce İsviçre ve Almanya’da yaşamış Yazar Bahri’nin kendisi olduğunu anladım.

   Rehberimizin söylemi ve zirveye bir kişinin çıkması görülmesi üzerine artık bütün dikkatler ana zirveye yoğunlaştı. Dağ keçisinin bile çıkmakta dikkat etmesi gereken kayaların ve üzerlerindeki makilerin aşılmasından sonra ana zirveye ulaşıldı.

Ersizlerdere kayalıkları Zirvesi Rakım 1192. Çuha Doruğu Rakım 1000. Ecevit Doruğu Rakım 1100.  Görebildiğin her yer ayağının altında. Tepeler birbiri ardına sıralanmış. Karacehennem Kayalıkları uzaktan zirvedekileri selamlarcasına duruş sergiliyor. Küre ilçesinin tepesini görebiliyorsunuz. Küre Dağlarını ve tepelerini, tepelerin üstlerini tek tek sayabiliyorsunuz. Küre dağlarındaki çam ağaçlarının sıralanışı, aralardaki köknar yapraklarının tonları size yaşanabilecek bölgenin kendisi olduğunu bir kez daha ispatlıyor. Ersizlerdere kayalıklarının diğer zirvesine taş atsanız ulaşacak kadar yakınsınız. Buradan Ecevit Doruğunu, Çuha Doruğunu, Karacehennem Doruğunu çok rahat izleyebiliyorsunuz. 

 Karacehennem deresi boyunca uzanan HES kanalına ve barajına dökülen betonun çirkinliğini görebiliyorsunuz. Alttaki köylere, ağaçlara, İpisne düzlüğünde otlayan ineklere, ana yoldan geçen araçlara artık tamamen kuş bakışı bakıyorsunuz.

Rehberimiz Fatih yüksekliğimizin oranını göstermek için bir sonraki kayalıktan dürbün ile denizin görüldüğünü belirtiyor. 

Doğasever gençler iki taşın arasına ateş yakıp sucuk ekmek yaptı ve herkese dağıttı.

 Zirveden manzaranın doyulmazlığını yaşayan doğaseverler bayrak açarak bu anı ölümsüzleştirdiler.

Abana Gezginleri filaması ve bayrağı ile poz vererek zirveye adım atamayı ölümsüzleştirdiler.

Buradaki dinlenceden sonra dönüş güzergahındaki manzara daha başka güzelliklerin yaşanmasına yol açtı. Ersizlerdere kanyonunun devamında seyreden kayalıkların üzerindeki yürüyüş yolu bir süre sonra ormanlık alanda devam etti. Kocaman gövdesi ile kar ve rüzgârın şiddetine dayamayıp yıkılan çam ağaçları arasından yapılan dönüş yürüyüşü başka bir keyifli ve muhteşemdi. Ağaçların arasında ki toprak örtüsü hiç görülmeyecek kadar kurumuş yaprakla kaplıydı. Bazı gürgen ağaçlarında büyüyen mantar diğer canlıların büyümesi için boy vermişti. Gürgen ağacından dökülen sapsarı yaprakların süslediği köknar ve çam fidanları çevreye farklı bir güzellik katmıştı.

Dönüş yürüyüşü bittikten sonra Ersizlerdere Köyü’nde ki Emin Usta’nın yerinde tereyağlı ecevit çorbası günün bütün yorgunluğunu giderdi.   

İnebolu ,Abana ve Bozkurt’tan gelen yaklaşık 50 kişilik doğasever grup 1192 metre yüksekliğindeki Ersizlerdere kayalıkları zirvesine çıkmak için 10762 adım attı. 

Güncelleme Tarihi: 29 Kasım 2017, 00:59
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER