“Ata toprağımızı yok edemeyecekler”

Alaca, Güneşli, Çaykıyı, Özlüce, Yunus köylerinden geçen Zarbana Çayına yapılmak istenen HES’ e bölge halkından oluşan Hesinize Karşı Hepimiz platformu tepki gösterdi.

“Ata toprağımızı yok edemeyecekler”
banner13
banner3

“HES’inize karşı Hepimiz” platformu sözcüsü Ramazan Kabadayı gazetemize yaptığı açıklamada ata topraklarını yok edemeyeceklerini belirterek mahkemenin iptal ettiği proje için tekrar yapılan başvuruya tepki gösterdi.

Platform sözcüsü Kabadayı şunları söyledi: “Köyümüzün içinden geçen Zarbana Çayı üzerine yapılmak istenen HES projelerine karşıyız. Yakın coğrafyalarda doğayı ve su kaynaklarını nasıl tahrip ettiklerine şahidiz. Son dönemlerde sürekli sel baskınlarına maruz kalan köylerimizi daha da yıpratmaya kimsenin hakkı yok! Atalarımızın yadigarı bizlere miras kalan bu toprakları savunmak, hatıralarımızı, doğada yaşayan tüm canlıları, müthiş bir ahenk içinde olan ekosistemi ve bütün bunlara hayat veren olmazsa olmazımız suyumuzu korumak istiyoruz. Daha önce de böyle girişimler oldu ve civar köy temsilcileri ile bir araya geldik. Gerek İstanbul’da gerek köylerimizde gerekse sosyal medyada toplantılar tertip ettik ve bir platform kurmaya karar verdik. HES’inize karşı HEPİMİZ platformunun hikâyesi böyle başladı. Bu platform ile birlikteliğimizi beraberliğimizi ve gücümüzü ortaya koyduk. Daha önce de HES yapmak istediler. El ele gönül gönüle verdik ve doğduğumuz büyüdüğümüz topraklara sahip çıktık ve mahkemeye verdik. Mahkeme heyetinden Bilirkişi istedik. Şehir ve Bölge Plancısı, Jeoloji, İnşaat, Ziraat, Orman Yüksek, Çevre, Harita ve Kadastro, Orman Botaniği Bitki Sistemi mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinin HES alanında yaptığı incelemeler ve araştırmalardan sonra itirazımız haklı bulundu ve HES projesi iptal oldu.

İnatla doğamızı yok etmek istiyorlar

“Hesinize Karşı Hepimiz Platform” sözcüsü Ramazan Kabadayı Kırmızı benekli alabalıkları yok edemeyecekler. Arılar daha özgür gezecek, Ekosistemi bozamayacaklar, endemik bitkilerimizin, doğal ve yaban hayatın sürekliliği devam edecek. Zarbana çayımız kirlenmeyecek. Daha önce nasıl bertaraf ettiysek yine doğamızı koruyacağız. Çünkü bizler bu topraklarda doğduk, buraların çamurunda oynadık. Onlar inatla para uğruna doğamızı yok etmek istiyor, bizler de inatla doğamıza sahip çıkacağız. Daha önce nasıl bertaraf ettik, bundan sonrakileri de aynı kararlılıkla ve azimle bertaraf etmeye hazırız. Biz bu toprakların evlatlarıyız ve bu topraklarda söz sahibi biziz. Bu projenin çok yakınında çıkan su kaynaklarından faydalanan Alaca köyü Çaykıyı köyü ve Özlüce Köyü su konusunda sıkıntıya girebilir. Bizim can damarımız olan su kaynaklarımızı kimsenin insiyatifine bırakmayacağız.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Osman KARADENİZ
Osman KARADENİZ - 1 yıl Önce

Enerji üretiminde öncelikle, hem pozitif hukukta ve hem de insan hukukunda en temel ve kutsal olan "Yaşam Hakkı" na müdahale unsuru var mı buna bakılmalıdır. Günümüzde maalesef bu temel hak dikkate alınmadan ihaleler yapılmaktadır. Birilerini zengin etme uğruna ekosistem geri dönülmez şekilde tahrip edilmektedir. İktidarın her yaptığına cevaz verme mecburiyetinde değiliz. Elbette devlet vatandaşına hizmet edecek ve toplumun tüm gereksinimlerini eşit ve adil bir şekilde dağıtacak. Evet, enerji günümüzün en temel ihtiyaçları arasındadır ama enerjinin alternatif ve zararsız yolları varken toplumun genelinin zararına ve azınlık bir kesimin yararına yapılan işe HİZMET denilemez. Son zamanlarda hukuk kararlarının aksine kolluk gücü kullanılarak yapılan enerji yapılarının doğayı nasıl tahrip ettiğinin örneğini çok gördük. Almanya, çok az güneş ve rüzgar almasına rağmen tüm ülkeyi güneş ve rüzgar enerji sistemleriyle donatmış. Biz ise bu yapıları teşvik edeceğimize vatandaşın lisanssız bir şekilde çatısına, bahçesine kendi parasıyla kurduğu yenilebilir enerji sistemininden elde edilen fazla enerjiyi ücretsiz dağıtım sistemine vermesi ile ilgili yasal düzenleme yaptık. Kontrolsüz bir şekilde sisteme dahil olacak bu enerji bedeli kimin cebine girecek? Bildiğiniz gibi özelleşen enerji sektörü belli şirketlerin tekelinde. Her bölgenin dağıtım şirketi farklılık arzediyor ama bunlar muhalefetin "5'li Çete" dediği isimler genelde. Zararsız ve yenilenebilir enerji olan rüzgar ve güneş enerji santrallerinin sayısını artırmak için teşvik verilmesi gerekirken bu düzenleme niye? Ülkemiz güneş ve rüzgar cenneti... Bir yorumcunun yazdığın aksine buna karşı çıkan yok. Tarım arazisi dışında milyonlarca kilometrekare alanımız var bu iş için ve yerleşim yerlerinden de uzakta. Üstelik kuşların göçyolları rüzgar santrallerini rakımlarını da çok aşar. Bunu havaalanları için söyleyebilirsiniz ancak. Ülkemizde kominist Rusların aldığı nükleer santral ihalesinde şu an tek yetkili Ruslar. Türk İSG yetkililerini dahi santrala sokmadılar. Yapılan usulsüzlükleri Cüneyt Zapsu yargıya taşıdı. Beton kalitesi konusunda da şüpheler var. Japonya ve Çernobil örneğini hatırlayın. Yüzlerce yılda giderilemeyecek hasar oluşma ihtimali var. Ruslar, kendilerine tahsis edilen 2 milyon metrekarelik alanda askeri izinli liman da yaptılar ve şimdi de radar üssü yapacaklar. Bilinçli olalım. Bu devlet hepimizin. Bazı kişilerin çıkarı olacak diye milli çıkarlarımızdan ve haklarımızdan taviz vermeyelim. Siyasallalan kurumlar ÇED RAPORUNU olumlu verebilir. Yargı da hukuka aykırı karar verebilir. Boynumuz kıldan ince deyip saygı mı duyacağız. Hayır. Aynen Sayın KABADAYI gibi mücadele edeceğiz ve mücadele edenlere destek vereceğiz. Aslolan yönetim değil milletdir. Milletin menfaatidir.

A.ö
A.ö - 1 yıl Önce

Sizleri canı gönülden tebrik ediyorum. Bunlara karşı çıkmadıkça doğa koruyamayiz yedirmeyin bu toprakları bu suları .

SIRADAKİ HABER