Bilal Erdoğan “Hani Bu Dindarlar Dünyanın Gerisinde Kalmaya Mahkûmdu"

Bilal Erdoğan “Hani Bu Dindarlar Dünyanın Gerisinde Kalmaya Mahkûmdu"
banner13
banner3

İnebolu Belediyesi'nce “2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı” münasebetiyle İnebolu ilçesinde Lise ve Meslek Yüksekokulu öğrencilerine “Bilimsel Mirasımız, Gelecek Tahayyülümüz ve İslam Medeniyetinin Dünya Medeniyetine Katkıları” konulu konferans düzenlendi.

25 Ağustos Spor Salonu’nda düzenlenen konferansa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu ve Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Mecit Çetinkaya ve Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Koordinasyon Başkanı ve Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan katıldı.

MECİT ÇETİNKAYA’DAN OKUL SÖZÜ

Programın açılış konuşmasını yapan İnebolu Belediye Başkanı Mustafa Huner Özay; ‘’ Sevgili gençler bu tür toplantıların sizlerin hayatınızda bir durum noktası olabilecek kazanımları sizlere sağlayacağını düşüyorum. Belki de burada dünyaya bakış açınız değişecek, geleceğiniz çok önemli planlar aklınızda olacak. Burada İnebolu’muza bir müjde vermek istiyorum. Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı İnebolu hemşehrimiz Mecit Çetinkaya beyefendi İnebolu Endüstri Meslek Lisesinin yıkılarak yerine yeni bir lise yapmayı taahhüt etti. Onunda müjdesini sizlere vermek istiyorum. Bu toplantımız cenabı Allahtan hayırlara vesile olasını temeni ediyorum ‘’dedi.

Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Mecit Çetinkaya; Ömrünü İslam Dini tarihin gelişmesini adamış olan Prof. Dr. Fuat Sezgin burada bir araya geldik. Milli Mücadelenin kahraman kayıkçılarının torunlarısınız. Sizler İnebolu’yu istihlak etmeye çalışan İngiliz gemilerine kayıklarla mücadele eden kağnılarla mücadele eden İnebolu’nun evratlarısınız. Anavatan söz konusu ise gerisi teferruattır diyen İnebolulu kayıklardır. Şu Çılgın Türkler lakabı İnebolu için söylenmiştir. Böyle güzel bir ülkenin böyle güzel bir memleketin öğrencileri olmak gurur duymalısınız.

İnebolu Belediyesi'nce “2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı” münasebetiyle düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan “Prof. Dr. Fuat Sezgin 1960 darbesinden sonra üniversiteden atıldıktan sonra Müslüman bilim insanlarının yerini araştırmak için delillendirmek için günde 17 saat çalışmış, herhangi bir dilde araştırma yapması gerektiği zaman o dili öğrenmiş, 20’nin üzerinde dilde okuyup araştırma yapabildiğini biliyoruz.  Prof. Dr. Fuat Sezgin hayatının 75 yılını günde 17 saat çalıştırarak bu işe adadığı için bunları yapabilmiştir. Fuat Sezgin yaşadığı Frankfurt’ta çalıştığı enstitü, oturduğu ev bir de havaalanıyla tren istasyonu dışında gezip tozmamıştır ve günde bir tas çorbadan başka doğru dürüst yemek yememiştir. Bizim bizzat tanığımız bizzat hayatına şahitlik ettiğimiz bir bilim insanından bahsediyoruz. ‘’ diye konuştu.

“HAYATLARINIZI İNANDIĞINIZ DAVALAR İÇİN VAKFEDİN”

Konuşmasında öğrencilere de seslenen Erdoğan “‘’Arkadaşlar hayatlarınızı inandığınız davalar için vakfedin, feda edin. Hayatlarınızı sadece zenginlik için sefa için mal için makam için mevki için iş ve güç için harcamayın. Muhakkak dertlendiğiniz dert edindiğiniz işte vatansa vatan, işte insanlığa hizmet insanlığa hizmet, ilimse bilimse o ama muhakkak inanarak dertlenerek hayatımızı baş edeceğimiz amaçlarımız olsun. Kendimizden başkalarına fayda için gayret ettiğimiz koşturduğumuz amaçlarımız olsun. Fuat Sezgin hayatını bilime adamıştır Müslümanların tarihindeki yerini bütün dünyaya anlatmak için çalışmıştır.” Dedi.

“KÂBE ONLARIN OLSUN ANITKABİR BİZE YETER DEYİP İNSANCIMIZI AŞAĞILAYANLAR OLDU”

‘’Bizler Birinci Dünya Savaşında kaybettik ondan önce de Balkan Savaşlarında kaybettik. 20 milyon kilometre kareden 780 bin kilometre kareye geriledik ve bunun sonucunda aslında bir tranva yaşadık. Kaybettiğimiz ikinci taranvayı yaşadık. Batı endüstride, sanayide, ekonomide, bilimde ilerledikçe biz kendimizi daha da komplekse kaptırdık. Biz yapamayız demeye başladık, biz batılardan öğrenmezsek batılarla yarışamazsak batılılar gibi olmazsak asla ilerlemeyiz diye düşündük. Hatta bu memleketin aydınları kendileri bile aşağılık kompleksine girdiler ve insanlarımız biz yapamayız, biz Müslüman bir ülkede yaşıyoruz, bu ülke de aydın geçinen bu ülke de entelektüel yeterliği tanımlayan keşke Hristiyan olsaydım da böyle geri kalmazdım diyenler oldu. Kâbe onların olsun Anıtkabir bize yeter deyip insancımızı aşağılayanlar oldu. 

“BU ZİHNİYET KAÇ TANE BU DÜNYADA İSİM YAPMIŞ AKADEMİSYEN ÜRETTİ”

’Biz Kurtuluş Savaşımızı kazandık, Kastamonu nice şehitler verdi, İnebolu ne büyük mücadeleler verdi. Bu Kurutuluş Savaşını kazandık muzaffer bir millet olduğumuzu görmek yerine bizim aydınlarımız maalesef bizi bu aşağılık kompleksine soktular. Şimdi görüyoruz ki 20’inci yüzyılda kendilerini ayrı sanıp inancımızla, dinimizle, değerlerimizle kavga eden kesimler bilimde bu ülkeyi hiçbir yere getirmediler. Kaç tane bu dünyada isim yapmış akademisyen üretti bu zihniyet, kendini aydın sanan kendini entelektüel sanan bu zihniyet hangi bilim insanını yetiştirdiler. Parmakla zor gösterirsiniz ama şimdi 17 yıldır Türkiye’yi yöneten bu ülkenin inancıyla, maneviyatıyla, değerleriyle kavgalı olmayan iktidar var. Bu iktidar döneminde ekonomi bir yandan büyüdüğü birçok gecikmiş hizmet yerine getirildi. Şimdi artık bilimde de Türkiye teknoloji de atılımlar yapmaya başladı. Hani hep demişlerdi ki bu dindar insanlar yobazdır, bu dindar insanlar bilimde geri kalırlar. Şimdi bakıyorsunuz şu Suriye’de verdiğimiz mücadelede bize sahada üstünlük kazandıran silahlı insansız hava araçları kazandıran mühendisler namazında niyazında, inancında inançlı insanların çekirdek kadrosunu olduğunu geçtik hani bu dindarlar dünyanın gerisinde kalmaya mahkûmdu. Hani bunlar yobazdı, demek ki yobazlık kafada, insan kalbindeki inancıyla yobaz olmaz kafasındakiyle yobaz olur. Onun siz kesinlikle kafada yobaz olmayın kalbinizde aslanlar gibi imanınız inancınız olsun ama kafanızda da bütün dünya benim ülkem diyeceksiniz. Benim sınırlarım bu kadar değil ben bütün dünya da iddia sahibi olacağım diyeceksiniz. Bilimde, teknolojide, sanatta, kültürde, her alanda Türkiye’yi aşan iddialara sahip olacaksınız aynen Fuat Sezgin’in yaptığı gibi.”

Konuşmaların sonunda Prof. Dr. Fuat Sezgin’in hayatı ve eserleriyle ilgili sunumlar yapıldı. Sunumların sonunda öğrencilerin cep telefonlarıyla katıldıkları bir bilgi yarışması düzenlendi. Düzenlenen yarışmalarda dereceye girenlere ödüllerini veren Erdoğan, ilk ona giren öğrencilerin, vakıf tarafından İstanbul'a götürülerek müze ve kütüphanelerin gezdirileceğini bildirdi. Daha sonra 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Koordinatörü ve Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan "Bilimsel Mirasımız Gelecek Tahayyülümüz" konulu sunum yaptı.
Programa, İnebolu Kaymakamı Abdullah Atakan Atasoy, İnebolu Belediye Başkanı Mustafa Huner Özay, Abana Belediye Başkanı Yunus Akgün, Pınarbaşı Belediye Başkanı Şenol Yaşar, İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyeti Başkanı Mecit Çetinkaya, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER