Akademik bir lisesinin dillere destan müdür değişikliği
Özünde müfredat olarak Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi, Göl Öğretmen Lisesi, Mustafa Kaya Anadolu Lisesi vb., ildeki başarılı olarak görüp, bir çoğumuzun öğrencilerini gönderdiği okullarla aynı eğitimi gören ve Abana, Bozkurt, Çatalzeytin, Küre, Doğanyurt, Azdavay, gibi ilçelerde bulunmayan tek akademik künyeye sahip İnebolu Anadolu Lisesinin müdür sorunu dillere destan oldu.
Okulun öğrenci profili, aynı müfredata sahip yukarıda adını saydığımız diğer okullarda yer bulamayan ya da meslek liselerine gitmeyip biraz daha ilerisini düşünen veya çocuklarından ayrılmak istemeyen ailelerin öğrencilerini gönderip mezun olduğu, ilçedeki veya çevre ilçelerdeki liselerin üstünde performans sağlayan tek lise.
Öğretmen kadrosu ise, genç dinamik bir yapıya sahip. Branşlarında eksiği olmayan bu ekip, bir şeyler yapmak, ülkemizdeki adı sayılır üniversitelere öğrenci göndermek için elinden geleni yapmak istiyor.
Ancak sadece elinden geleni yapmak istiyor.
Çünkü öğretmenlerin eğitimdeki kalite ibresini yükselteceği 3-4 yıllık bir proje hazırlasa onaylatacak veya güvenebileceği daimi bir müdür yok. Çalışma başlatsa destek olacak müdür yok. Her gelen koltuğu ısınmadan, öğrenciyi öğretmeni tanımadan gidiyor. Okula atananlar kısa süre için gelmişler. Herhangi bir proje yapmak isteseler uzun süreli iş olacak. Kısa sürede rutin işleri yapmak, imza işlerini yerine getirmek daha kolay.
Şimdiye kadar okula geçici olarak gelen müdürler ( bu yıl hariç) okulun ünvanını atlama taşı olarak kullanmış. Önce belli sendikaya gireceksin, ardından İnebolu Anadolu Lisesine müdür olarak atanacaksın. Bir yıl sonra Kastamonu'daki başka bir okula veya koltuğa zıplayacaksın. Abartısız 4 yıldır böyle yürüdü. Okula atanan müdür geldiği ilk günden seneye hangi okula veya ildeki okullara nasıl zıplayabileceğinin hesabını yapıyor. Böyle akademik okullara atanan müdürlerin asaleten mi vekaleten mi atandığı muamma.
Pansiyonu ile yatılısı ile 250 öğrenciye sahip İnebolu Anadolu Lisesi'nin öğrencilerine rehberlik edecek, sıkıntılarını paylaşacak, onlarla kontak kuracak, eğitimdeki eksikliği ortaya çıkaracak bir rehberlik öğretmeni yok. Burası yatılı bir okul. Ailelerinden ilk defa ayrılan öğrencilerin kaldığı pansiyonlar var. Bu öğrencilerin okula uyumunu sağlayacak bir rehber öğretmen yok. Aynı zamanda burası akademik bir lise. Öğrencilerin amacı bir üniversiteye girmek. Meslek liseleri gibi değil. Bu süreçte onlara yol gösterecek, motivasyonlarını sağlayacak, tercihlerine yardımcı olacak bir rehber öğretmen yok.
Yani var da yok.
Kadro var, öğretmen var, ama İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün yerine Ticaret Lisesi Müdür yardımcılığına bakıyor. Yani anlayacağınız herkes koltuk peşinde. Bana gelen duyumlara bakılırsa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de koltuk peşinde olan idarecileri ödüllendirme derdinde. Okulda 1 yıldır rehberlik hizmeti yokmuş kimin umurunda..
Okulun başarısı, öğrencilerin durumu, öğretmenlerin neler yapabileceği, aynı müfredata sahip okullardan eksiğimizin ne olduğu sorgusu, proje hazırlamalar falan, kimsenin umurunda değil. Aynı geçtiğimiz yıl okulun yaşadığı sorunları gibi.
Geçen yıl öğrenciler mezun oldu rehberlik edecek yetkili bulunmadı. Kapıya asmışlardı sadece "arayın geliriz" diye. O yazıyı asarak telefon numarasını yazan da, aslında gönüllü olarak ihtiyacı olan öğrencilere rehberlik etmek istiyen bir öğretmen. Pansiyonu ve okulu görmek isteyen öğrencilere kapıyı açacak müdür bulunmadı uzun süre.
Gazetemize yazdık "okul kilitli, yetkili bulunmuyor, kapıya da bunlar yazılı " diye. Ardından zorla atadılar Turizm Meslek Lisesinin müdürünü. Kendisinin Allah’ı var, gerçeği ilk gün söyledi; Abi sen yazdın 4 yılda 4 müdür değişti diye, seneye de 5 yılda 5 müdür değişti yazarsın.
Okul aile birliği olarak öğrencilerin hedef belirlemesi yönünde bir anket yapalım, bir çalışma yapalım istedik, ancak, rehber öğretmenin adı sadece kadroda var. Bir türlü Ticaret Lisesi müdür yardımcılığından zaman bulup, rehberlik öğretmeni hizmeti yapamadı. 250 öğrencili pansiyonu olan bir okulun rehberlik hizmetinin olmamasının çok kötü bir durum olduğunu eğitimciler çok daha iyi bilir.
Sorun sadece Anadolu Lisesi'nin 5 yılda 5 müdür değişikliği de değil.
Anadolu Lisesi Müdürlüğü görevine, Turizm Meslek Lisesi müdürüne ek olarak vermişler. Yanında da Ticaret Lisesinin müdürlüğünü eklemişler. 2 Tane yatılı pansiyonun sorumluluğunu ise söylemek istemiyorum. Ne bereketli bir işmiş müdürlük. Pansiyonları ile beraber 3 müdürlük görevi bir anda yapılıyor. Bir koltuğa 2 karpuz sığmazken, 3 karpuzu taşımasını istemişler Cengiz Aydın'dan. Üstelik 3 okulun 2 tanesinde yatılı pansiyon da var.
İnebolu Anadolu Lisesinin müdürü sabahtan 1. okulda öğleden sonra 2. okulda acil bir şeyler varsa 3. okulda, koşturup durdu günlerce. Arada bir diğer okullarda yapılan sınavlara falan da görevlendirildi. El insaf.
Ancak okul aile birliği olarak, ilçenin eğitiminden sorumlu vekaleten atanmış tek yetkili müdürüne "bu işin yanlış seyrettiğini" Vali Bey'e çıkacağımızı söylediğimde, "ne o aksayan bir şey mi var" sorgusunu aradan aylar geçmesine rağmen unutamadım. Ve eğitimde geldiğimiz noktayı da. Bunun ardından acil olarak karar değiştirip Anadolu Lisesi Müdürünün ek olarak sadece Ticaret Lisesine bakacağı, Turizm meslek Lisesine bakmayacağı söylendi. Ve öylece sürüp gitti. Okullar kapandı, sevgili müdür bey ağustosta buradan gideceğini belirtiyor.
1 Yıllık görevli okul müdürünün gitmesine Anadolu Lisesi penceresinden bakarsak böyle de, olaya Ticaret Lisesi penceresinden bakarsanız daha da kötü. Okulun asil müdürü başka yerde, müdür yardımcısı geçici,
Çocuklar hedef belirleyemeden mezun oldular, bu yıl.
İnebolu Anadolu Lisesinde 4 seferde 1 yıl dahi durmayıp okulu atlama taşı olarak kullanan, herhangi bir projeyi yapmayıp uygulamadan giden, öğrencileri düşünmeyen densizler, belli sendikanın üyeleri. Bu beyler kendileri zıplamak için ilçedeki atamada yetkisi ve etkisi olanları, sendikaları kullandılar. Bu beylere sorsan, bu şekilde bıraktıkları okullara öğrencilerini dahi göndermezler. Daha öncekiler gibi.
Çocuğu Anadolu Lisesinden mezun olan bazı aileler, diğer çocuğunu aynı okula göndermek istemiyor.
Aynı okulda yıllardır görev yapanlar, çocuğunun geleceği için, aynı müfredata ve eğitime sahip olan başka bir ildeki okula çocuğunu gönderiyor.
Yakın zamanda okullara tekrar müdür ataması yapılacakmış. Öncelikle bu işe talip olan yönetici adaylarının vizyonuna bir bakın. Bu işin altından kalkabilir mi? Eğitimi gerçek anlamıyla bir adım öteye taşıyabilir mi? Uzun süre ilçede ve okulda kalıcı mı? Bunlara bakmadan bu bizim adamımız deyip koltuğu verirseniz aynı tas aynı hamam olur ve değişen hiçbir şey olmaz. Bu durumda da koltuğu boşu boşuna işgal etmiş olan adamları ödüllendirirsiniz.
4 Yıl İnebolu Anadolu Lisesinde çocuk okuttum. Okul aile birliğinde görev yaptım. Orada bulunduğum süre içinde gelen müdürlerle yaşadıklarımdır, anlattıklarım. Daha bir çok konu var atama müdürlerle yaşanılan.
Beyler, başarılarda sendika üyeliğini aramayın.
Kendi adamımız diye eğitim sistemi ile oynamayın.
Okulların büyük çoğunluğunda asil müdür yok.
İlçemizin eğitiminin büyük çoğunluğu atanmışlarla yürüyor.
Bir bakın, son iki üç yılda ilçemizde ki okullardan, Türkiye'nin adı sayılı üniversitelerini kazanan kaç tane öğrencimiz var.
Bu satırları yazmaktaki amacım ilçemizin eğitim kalitesinin düşmemesi. İlçemizde bir Anadolu Lisesi olmasına rağmen Teogdan yüksek puan alan öğrenciler buradan kaçıyor. Elimizdeki serveti, elimizdeki cevheri başka illere, başka ilçelere gönderiyoruz. Bu öğrencilerimiz başka yerlere giderken kimsenin içi sızlamıyor, kimse kılını kıpırdatmıyor.
Beyler, bu benim içimi acıtıyor. Kendime dert ettiğim için bu satırları yazıyorum.
Beyler, oynamayın çocukların geleceği ile. Yazıktır çocuklarımıza. Bu çocuklar hepimizin. Siz çocuklarınızı başka yerlere gönderebilirsiniz belki, ama,
Bu çocuklar hepimizin.