Tarihe, İstiklal Yolu’na, Atatürk’e ve Saygı Duyanlara Saygı Lütfen

Atatürk'e saygı olmazsa olmazlarımdandır. Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan tüm bireylerinde saygı göstermesi gerektiğine inananlardanım.  Bunu herkes bilir.

Ancak aynı alanda geçen 2 olay var ki can sıkıcı.

Bir daha yaşanmaması için kaleme alınması gerekiyor.

Birincisi, birçok kişinin ziyaret ettiği ve önünde fotoğraf çektirdiği ve TV lerin oradan yayın yaptığı ilçemizin övünç kaynaklarından biri olan Atatürk'ün Şapka Nutku nu söylediği Türk Ocağı binası önündeki Atatürk Portrelerinin ve büstünün bulunduğu ve tarihi denk kayığımızın yerinin değiştirildiği, kamuya ait alanın sandalye masa ve şemsiyelerle kapatılması ne anlama geliyor.  Bu uygulama Mustafa Kemal Atatürk’e, tarihimize, denk kayığımıza ve orayı ziyarete gelenlere çok büyük bir saygısızlıktır. Bu saygısızlık yetkililere bildirilmiş olmasına rağmen günlerdir düzeltilmedi. Bu saygısızlığa göz yummak ne anlama geliyor anlaşılamamaktadır.  Her şey para değildir.

Buradaki etik olmayan uygulamanın düzeltilmesi için yetkilileri göreve çağırıyorum. Bir an önce Atatürk büstü ile portrelerinin bulunduğu alanın yeşillendirilmesi, denk kayığının eski yerine konulması ve ziyaretçilerin izlenimine sunulması gerekmektedir. 

 İkincisi ise İstiklal Yolu Yürüyüşçülerini, tuvalet ihtiyacı sorununu dile getirdi diye provokatör ilan edilmesinin gerekçesi anlaşılamamıştır.

Olay şöyle oldu:

Bu yıl 14. cüsü düzenlenen Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü’nün günü aylar öncesinden tespit edildi ve Turizm İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden basına duyuruldu. Yürüyüşe Türkiye’nin bir  çok yerinden yaklaşık 350 katılımcı müracaat etti.

Bir gün önceden İnebolu’ya gelecekleri ve yürüyüşçülere Gardenya Otel’in bahçesinin kamp alanı olarak tahsis edildiği, yemek ve kahvaltı verileceği belediye internet sitesinden duyuruldu. 

Ancak o gün Gardenya Otelin bahçesi ve Belediyenin çalıştırdığı Osman Sungur Orman Kampı bahçesi dururken İstiklal Yolu yürüyüşçülerini Boyran Camii bahçesine ve Şükrü Bozkurt parkının altındaki çakıllı stabilize alan kamp alanı olarak gösterildi.

Ve Türkiye’nin birçok yerinden gelmiş 350 yürüyüşçüye tuvalet ihtiyacını gidermek üzere sadece caminin 1 erkek ve 1 kadının kullanabileceği tuvaleti gösterildi.

Yol yorgunu bu insanların WC nin önünde kuyrukta beklediğine herkes şahit oldu.

Ertesi gün Türk Ocağının altındaki tören alanında İstiklal Yolu yürüyüşçülerinden bir tanesi tören bitiminde mikronu alarak WC şikâyetini dile getirdi ve kamp alanı olarak cami avlusunun gösterildiğini söyledi.  Bunun üzerine belediye başkanı şöyle cevap verdi; Kusurlarımız aksaklıklarımız olabilir, muhakkak vardır,  ama sizden hoşgörü bekliyoruz. İstiklal Madalyası verilmiş bir ceddin torunlarıyız. Sanmayın ki o yıllarda yol boylarında tuvaletler vardı. Sanmayın ki insanlara o yıllarda hazır paketlenmiş yemekler veriliyordu. Onların aşlarını yediği yemeklerin neler olduğunu biliyor musunuz. Onları provoke etmeye hiç gerek olmadığını düşünüyorum.

Belediye başkanının verdiği cevabı ilçede çıkan yerel bir gazete olayı şu manşetle duyurdu; Provokatörlere Tokat Gibi Cevap--İstiklal Yolu Provokatörlerine Tokat gibi cevap-

14. cüsü yapılan 90 km 4 gün üzerine düzenlenen İstiklal Yolu yürüyüşüne konukların birçoğu ilk defa katılıyor, bir kısmı da daha önce ki yıllarda katılmış ve konu İstiklal yolu olduğu için tekrar İnebolu’ya gelmiş.

Merak ettiğim konu sorunu dile getirenler İstiklal Yolu Yürüyüşçüsü değil de herhangi bir kamp kulübünün ekibi olsaydı ne cevap verilecekti.

4 günde 90 km yi yürümek için İnebolu’ya gelen yürüyüşçünün yaşadığı sorunu dile getirmesinde ki izlediği yol belki yanlış, ama onları provokatör ilan etmek tamamen yanlış.

Hele hele verilen paket yemeği başlarına kakmak infial diye düşünüyorum.

Çünkü bu insanlar İnebolu’ya yemek yemek için gelmediler.

Ülkenin kurtuluşunda büyük rol oynayan ecdadı efsanelerle dolu Türkiye’nin İstiklal Madalyalı tek  ilçesini ziyaret etmek, İstiklal mücadelesinde hiçbir karşılık beklemeden mücadele edenleri anmak, onların yürüdükleri yolda yürüyerek ruhlarına saygı göstermek için İnebolu’ya geldiler.

Sizler 10 km lik yürüyüşe evinizden duş alarak yola çıkarken, onlar çadırdan kalkıp güneşe yağmura sise rağmen 90 km yolu yürüdüler.  Onlara provokatör demenin yerine daha fazla kucak açmak, eleştirilerini değerlendirmek ve sorunu gidermek gerektiğine inanıyorum.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Loç Vadisi
Loç Vadisi - 5 yıl Önce

Gerçekten güzel bir yazı katılıyorum

Saim SELAMET
Saim SELAMET - 5 yıl Önce

Yazı dogru tespitlerle dillendirilmiş. Yapilan yanlışları ileride yaşamamak için bugünden tedbirini almak gerekli alt yapıyı çalışmasının yapılmasını sağlamak önümüzdeki yıl yapilacak İSTİKLÂL yolu yürüyüşüne eksiksiz hazır olmasıdır.

Ali Rıza KALE
Ali Rıza KALE - 5 yıl Önce

İnebolu Kuvayi Milliye Reisi Merhum Rıza KABAALİOĞLU ‘nun torunuyum.
İnebolu İstiklal yolu yürüyüşü hakkında kaleme almış olduğunuz yazıyı ilgiyle ve üzülere okudum.
Bu konuda İnebolu Belediye Reisini açıklamasından dolayı esefle konıyorum. Ayrıca Bu açıklamaya destek veren hangi basın Organı ise onu da kınıyorum.
Öncelikle İnebolu’nun tarihi ve İstiklal savaşında yapmış olduğu fedakarlıkların neler olduğu konusunda bu muhteremler lütfetsinler biraz okusunlar ve araştırma yapsınlar.
Sizi de bu hassasiyetinizden dolayı kutluyorum

Ercan Maranki
Ercan Maranki - 5 yıl Önce

Merhaba

Çok doğru 2 tespit ve eleştiri..
Katılıyorum size.

Selamlar.
Ercan Maranki