Anlayamadığım bir türlü...

Kastamonu dahil bütün ilçelerde 31 Mart seçimlerinde Kastamonu merkez, Taşköprü Tosya Cide ve Araç ilçeleri belediye başkanlıkları Ak Partinin elinden gitti. En yüksek oy alarak belediyeyi kazandığı en fazla nüfusa sahip yer İnebolu. İl genel meclis üyelikleri AKP, belediye büyük farkla AKP, belediye meclis üyelerinin büyük çoğunluğu AKP, köylerden neredeyse tulum çıkardı.  Buna rağmen ne hikmetse gereği yapılmıyor. Tam tersi, İnebolu Belediyesini alır almaz, ilk yapılan iş kapatılmayacak diye 4 yıldır verilen sözlere rağmen cezaevini kapatmak oldu. Fen lisesi talebine olmaz veremeyiz, mevzuata uymuyor dediler. Otogar köprüsü yılan hikâyesine döndü, ilk başladığı yerde kaldı, bir adım ileriye gidemedi. Doğalgaz zaten hayal oldu. Verilen sözler unutuldu, hastanenin bir telefon işini çözemediler. Diğer taraftan 1 buçuk yıldır İstiklal Yolu Milli Parkını İnebolu'ya verme konusunda İnebolu siyasetçilerini dilenciye dönüştürdüler. Her toplantıda katılımcılardan “aman sosyal medyadan duyuralım bu işi, herkes paylaşsın,  İstiklal Yolu Milli Park Müdürlüğü İnebolu'nun hakkı” diye duyurmadık yer, söylemedik kimse bırakmadılar. Bu çağrının gereğini yapması ve yaptırması gereken ve önlerinde hiçbir engel olmayan AK partili vekiller ile il başkanı bile aynı çağrıyı yaptı. Hatta KASİAD, Ticaret Odası gibi STK larda aynı çağrıya çıktılar.

İnebolu siyasetçileri devam etseler de aynı çağrıya, sosyal medyada kime duyuracağız bu talebi anlamış değilim. İlin Valisine mi, İktidarın İl Başkanına mı, milletvekillerine mi, onlarda aynı talebi yapıyor. Dün yine Kastamonu’da ki STK larla birlikte İlçe Kaymakamı’nın da bulunduğu İstiklal Yolu Milli Parkı toplantısında Vali Yaşar Karadeniz aynı cümleleri kurdu. Bu tarihi milli parkın müdürlüğünün yönetim biriminin İnebolu’da kurulması gerektiği hususu da plana işlenmelidir, Yönetim merkezi İnebolu olmalıdır”

Yoksa sosyal medyadan Cumhurbaşkanına mı duyuracağız, anlamış değilim.

Son 4 ayda yapılan toplantıların neredeyse tamamında bu talebi yapan belediye başkanı geçtiğimiz günlerde yapılan TV8 int programında ki 2.5 dakikalık zamanın büyük çoğunluğunu yine bu konuya harcadı, yine aynı şeyleri söyledi. Kastamonu Üniversitesindeki İstiklal Yolu toplantısında da aynı şeyleri söyledi; Milli Park Müdürlüğü İnebolu'nun hakkı. İlçe kaymakamı da aynı şekilde her toplantıda önüne gelene aynı talebi iletiyor.

Ya arkadaşlar bunlar başkalarına söylemeyi bıraksınlar artık. Hükümet AKP, bakanlar AKP, vekiller AKP, belediye ve meclis AKP, il genel meclis üyeleri AKP, İnebolu ve köyleri seçimlerde gereğinden fazlasını yaptı ve oy verdi.

Başkalarının sosyal medyada bu konuyu duyurmasını istemenin yerine milletvekillerini ve il başkanını göreve çağırmak yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Ancak diğer verilen sözler gibi onu da yapamazlar ve İnebolu'ya böyle bir müdürlüğü kazandıramazlar. Çünkü Cumhurbaşkanlığı’nın geçen yıl yayınlanan kararnamesine göre, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü kapatılarak Orman Genel Müdürlüğüne bağlanacak. Bu konuyu ta ilk başından bu yana belediye başkanı da biliyor, diğer yetkililer ve siyasilerde biliyor. Ancak biz istedik olmadı, görevimizi yaptık dedirtmek için siyasilerin kamuoyuna yaptığı  bir politika.

Milli Parklar Müdürlüğüne hazırlandığı belirtilen eski tarihi cezaevini, Mustafa Özay seçim bülteninde kültür merkezi olacağını 8 ay önceden açıkladı. Bu yakarış maların gerekçesi nedir bilinmiyor.  

Cezaevi denilmişken açık cezaevinin yatırım proğramında olduğunu garantilesinler önce. Ardından Cumhurbaşkanlığı’nın önceden hazırladığı ve 10 Ekim 2019 tarihindeki resmi gazetede yayınlanan 2019/21 numaralı genelgesine bakılsın.  Ne diyor Cumhurbaşkanı o Genelge de;

Tasarruf tedbirleri kapsamında zorunlu haller dışında 2020 yılı yatırım programına yeni proje alınmayacaktır. Vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarına ve ekonomide katma değer artışına doğrudan hizmet etmeyen projeler teklif edilmeyecektir.

Şimdi çıkacak birileri diyecek ki Milletvekili Metin Çelik 8 kasımda İnebolu’ya geldi ve yatırım programına koydurduğuna söz verdi.

Ama başkaları da çıkacak diyecek ki kapatılmayacak diye aynı cezaevine aynı vekil defalarca söz verdi. Ama kapandı. Cumhurbaşkanlığı genelgesi ise bir ay önce 10 Ekimde yayınlandı.

Oraya çivi çakılmadığı sürece kimse inanmıyor bu işin olacağına.

İlgilenenlere bakmaları için Cumhurbaşkanlığının ilgili genelge lingi; https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/10/20191010M1-2.pdf