Koronavirüs ve 65 yaş üstü bireyler

 65 yaş ve üstü bireyler ve onlarla birlikte yaşayan yetişkinlerimiz için…

Ülkemizde alınan tüm tedbirler çerçevesinde 65 yaş ve üstü ile kronik hastalığı olan bireylerimiz, hiç şüphesiz koronavirüsün yarattığı gündemde en çok etkilenen yaş grubumuzdur. Bu dönemin yarattığı bir takım değişimlerin ve sürecin getirdiği zorluklarla birlikte 65 yaş ve üstü bireylerimizde fizyolojik¸ sosyal ve psikolojik olarak birçok değişim meydana gelmektedir.

Öncelikle biz yetişkinler için, yaşlı nüfusumuzu korumak ve onların iyilik halini sağlamak sorumluluğumuzdur. Öte yandan deneyim ve tecrübeleriyle bizler için çok kıymetli olan 65 yaş ve üstü tüm bireylerimizin zihinsel esneklikleri ve psikolojik sağlamlılıklarını arttırmak, değişmekte olan düzende koruyucu faktörler olacaktır. 65 yaş ve üstü bir bireyin psikolojik sağlamlılığı, kişisel geçmişi, kişiliği ve elbette önceki travmatik deneyimlerini göz önüne alırsak, her birey bu duruma aynı tepkiyi göstermeyecektir. Bir 65 yaş ve üstü birey daha fazla kaygılıyken, bir diğeri daha sakin olabilir. Ne de olsa hepimiz stres yaratan bir duruma aynı tepkileri vermeyiz. Bu bağlamda her bireyin önceki yaşam deneyimlerini de düşünmek kıymetli olacaktır. Kimi 65 yaş ve üstü bireyler için bu durum tehlike arz ederken ve evde kalıp gerekli önemleri alırken, kimisi için bu durum pek riskli gözükmüyor ya da ‘’zaten burada vaka yokmuş’’ düşüncesiyle almamız gereken tedbirleri göz ardı ediyor olabiliriz. Her şeyden önce sizlerin sağlığı biz diğer yetişkinler için çok kıymetli. Bu sebeple evde kalmaya özen göstererek, tedbirlerimizi almak ve bu sürecin geçmesini bekleyerek kendimizi risk altında olmaktan çıkarabiliriz.

Bizler için hayatta olmak ve sağlığımızın yerinde olması öncelliklerimiz arasındadır. ’’Her şeyden önce sağlık’’ söylemini çok duyarız. Hayatı bu kadar tehdit eden bir virüsün özellikle 65 yaş ve üstü bireyler için panik ve korku düzeylerinde bir artış oluşturması elbette çok doğal. Evlere kapanmış olmak ve dışarı çıkamamak, elbette senelerdir alıştığınız yaşam biçiminden hayli uzak ve can sıkıntısı yaratan bir durum yaratmış olabilir. Motivasyon kaybı, yalnız bırakılmışlık ve kırgınlık duyguları, destek alabilecek birisinin olmaması, sağlık sorunlarının ortaya çıkması, maddi sıkıntılar gibi birçok problem ortaya çıkıyor olabilir. Bu durumlarla birlikte, karamsarlık ve güçsüzlük gibi duygular meydana gelebilirken öte yandan televizyonlarda ki haberler ve yaşamınızın riskte olması da beraberinde birçok duygunun daha gün yüzüne çıkmasına sebebiyet verebilir.

Peki bunlardan arınabilmek ve evde kaldığımız zamanları psikolojik sağlamlılığımıza yatırım yaparak geçirmek adına neler yapabiliriz?


Öncelikle 65 yaş ve üstü bireylerle yaşayan diğer yetişkinler için naçizane bir hatırlatma; evlerimizdeki büyükler dışarı çıkmak ve dolaşmak istediğinde sorgulayıcı tarzda sorular sormak, suçlamak zaten var olan kaygı durumunu artıracak ve onları korumaya çalışırken, başka bir boyutta kırmaya yol açacaktır. Baskının her türlüsü unutmayalım ki ters tepki doğurur. Mahcubiyet duygusunun gelişimine neden olmakla birlikte var olan tedirginlikler ve yaşadıkları psikolojik baskılar kişilerde kaygı ve depresif belirtilerin artmasına neden olabilmektedir. Uyarılarımız kıymetli ancak kullanılan dil de bir o kadar önemli olacaktır. Ek olarak evin içerisinde çalışmak zorunda olan bireyler var ise, 65 yaş üstü bireylerimizi korumak adına sosyal mesafeye ve hijyen kurallarına dikkat etmek kıymetli olacaktır. Son olarak, koronavirüs bulaşmış bir birey varsa, onlara olan yaklaşımımız naif ve destekleyici olmalıdır. Paniğe kapılmamak, birçok insanın bunu atlatabildiğini ve atlattığını hatırlatmak ve aslında yalnız olmadıklarını göstermek moral ve destek açısından önemlidir.

65 yaş ve üstü bireyler için;

Öncelikle kendinize iyi ve olumlu telkinlerde bulunmak, ruhsal açıdan oldukça yararlıdır. Ben ve sağlığım çok değerliyiz bu sebeple bir süre bu şekilde yaşamalıyım, sağlıklı kalacağım, tedbirlerimi alıyorum, bir süre sonra sevdiklerimle bir arada olacağım gibi inançlar psikolojik dayanıklılığınız için oldukça kıymetli olacaktır.

Maalesef yaşadığımız olaylara etki edemiyor ve belirsizlik içerisinde bu sürecin geçmesini bekliyoruz. O nedenle salgın ile ilgili haberleri ne kadar çok izlersek o kadar rahatlamayacağız. Her yaş grubu için önem verdiğimiz durum mümkün oldukça güvenilir kaynaklara başvurmak ve evin içerisinde başka gündemlere de yer vermektir. Kaygımızı arttırmak, uyku düzenimize de etki edebilir ve bu süreçte fizyolojik sürecimizi mümkün olduğu kadar normal seyrinde tutabilmemiz önemli. Beslenmenize ve uyku sürecinize dikkat etmelisiniz.

Evinizin içinde uygun gördüğünüz bir alanda, ne kadar yapılabiliyorsa o kadar adım atılması önemli olacaktır. Televizyon başında hareketsiz bir şekilde uzun saatler geçirmek ve uzun süre hareketsiz kalmak berberinde başka problemleri getirebileceğinden dolayı(eklemlerde kireçlenme ve ağrılar gibi )yapabildiğiniz aktiviteler beden sağlığınız için oldukça mühimdir.

Geçmiş deneyimlerinizi düşünün, neler yaşadınız, nelerle mücadele ettiniz, yaşadıklarınızla bu günlere nasıl geldiniz, çocukluğunuz, gençliğiniz... Sizlerin deneyimleri ve bilgeliği bizlere de ışık olacaktır. Her şeyin düzeleceğine dair umudumuzu esnek tutabilmeliyiz.

O gün uyumadan önce, bugün olumlu ne yaşandı diye düşünmek de bizler için olumlu bir yaklaşım sunmaktadır. Sevdiğiniz bir arkadaşınızla, uzakta yaşayan aile bireyleriyle bilgisayar veya telefon üzerinden yapılan sohbetler, ekrandan bile olsa bir çay-kahve içmek, kendimize bunları hatırlatmak ve her gün için olumlu bir şey bulmak yine inançlarımız adına kendimizi ile hissetmemize vesile olacaktır.

Çok önem verdiğimiz konulardan bir diğeri; zorunlu haller dışında ziyaretçi kabul etmemeye çalışın. Telefonla haberleşerek iletişim kurmak daha sağlıklı olacaktır.

Eğer bir evcil hayvana sahipseniz, psikolojik olarak iyilik halinin yüksek tutulması adına, onların günlük bakımlarını üstlenebilir ve daha çok vakit geçirebilirsiniz. Bir canlının moraliniz üzerindeki etkisi inanın oldukça kuvvetlidir.

Örgü örmek, bulmaca çözmek, satranç oynamak, çiçek dikmek, televizyonda sevdiğiniz programları izlemek,( çok fazla saat hareketsiz kalmamak kaydıyla) kendinizi dinamik hissetmeniz adına yararlıdır.

Kemikler içinde oldukça etkili olan D vitaminini alabilmeniz adına 15-20 dakika bile olsa güneşli günlerde kollarınıza bacaklarınıza güneş ışınlarının gelmesi için balkonda veya pencerede ferahlamayı ihmal etmemeliyiz.

Unutmayalım ki her şeyi siz sevgili büyüklerimizin sağlığı ve hayatı için yapıyor, korumak adına tedbir almanız gerektiğini vurguluyoruz. Kısıtlamalarımız sizleri sevdiğimizden ve risk grubunda olmanın verdiği ihtimalleri reddedemeyeceğimizden kaynaklanıyor. Kendinize, zihninize ve bedeninize iyi baktığınız bir hafta olsun. Sağlıcakla…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Aylin Yeşilyurt
Aylin Yeşilyurt - 4 yıl Önce

Bu dönemde sağlıklarını korumak,virüse yakalanmalarını önlemek adına evden çıkmalarını istemediğimiz büyüklerimize hitaben ihtiyaç duydukları tüm konulara değinerek aydınlatıcı bir yazı yazmışsın.Tebrik ederim,eline emeğine sağlık..