'Özlüce Çayına Sahip Çıkmak İçin Buradayız'

Özlüce Çayına atıldığı iddia edilen maden atıkları için CHP Genel Merkezi harekete geçti

'Özlüce Çayına Sahip Çıkmak İçin Buradayız'
banner13
banner3

Özlüce Çayına maden atılmasını araştırmak ve yerinde incelemek için Doğa Haklarından sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Milletvekili Gülizar Biçer Karaca CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, CHP İlçe Başkanı Hasan Çelebioğlu ve ilçe yöneticileri ile partililer Özlüce ve Çaykıyı Köyünü ziyaret ettiler.

Özlüce ve Çaykıyı Köyü’nde muhtarlar, Çaykıyı Köyü Derneği yöneticileri, Hesinize Karşı Hepimiz platformu üyeleri ve vatandaşları dinleyen CHP heyeti adına Milletvekili Hasan Baltacı; Zarbana Çay’ı için buradayız. Bugün burada bulunmamızın sebebi Zarbana Çayı’dır. Genel merkezimize ulaşan bir şikayet maili ile ilgili Genel Başkan Yardımcımız Ankara’dan kalktı ve sizleri dinlemek için Özlüce ve Çaykıyına geldi. Bizler daha çok sizleri dinleyeceğiz. Az önce Özlüce’de muhtarımızla sohbet ettik, ön bilgimiz var. Zarbana Çay’ı ile ilgili bundan sonra yapılacak olan şeylerde bizlerde sizlere destek olacağız. Bu kirliliğin yaratmış olduğu sonuçları ortadan kaldırmak için birlikte mücadele edeceğiz, bu işin takipçisi olacağız. Bu doğa, bu çevre hepimize ait, biz doğamıza, çevremize ve köyümüze sahip çıkacağız. Söz sizde, dediğim gibi daha sonra biz bu işin takipçisi olacağız. Bugün gelerek bir başlangıç yapmış olduk, bundan sonra da süreci sizlerle birlikte takip etmek için elimizden geleni yapacağız, dedi.

Özlüce çayında ki kirliliğin sebebini tespit edememişler

Toplantıda söz alan Cumhuriyet Halk Partisi Doğa Haklarında sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca; Denizli Milletvekiliyim.  Ben, doğamızı, suyumuzu, havamızı, topraklarımızı kirleten ve maalesef giderek de yaygınlaşan bu anlayışla birlikte mücadele edebilmek adına partimiz tarafından görevlendirilmiş olarak bulunmaktayım. Yaklaşık bir, bir buçuk aydan beri Zarbana Çayı’ndaki bu kirlilik ile ilgili bize bir takım mailler, telefonlar geldi. Bunun üzerine bizde İl başkanımız ve Milletvekilimiz ile birlikte burada bizzat yaşayan vatandaşlarımızı dinleyerek, onların düşüncelerini alarak bundan sonra ki süreçte bu kirliliği önlemek adında neler yapabileceğimize birlikte karar vereceğiz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının daha önceki şikâyetlere ilişkin buradaki İl Müdürlükleri vasıtasıyla yaptırdığı bir inceleme var. Çay’da bir kirliliğin bulunduğunu onlarda kabul ediyor, ancak kaynağının tespit edilemediğini ifade ediyorlar. Ben sizleri dinlemeyi özellikle şundan dolayı çok istiyorum; Bu konuda ki girişimlerimizde bize hep deniyor ki vatandaşın böyle bir şikâyeti yok ki siz bunu nereden çıkarttınız?  Bizde dedik ki Ankara’da masa başında oturmakla bu mücadele verilmez, gidip bu kirlilikten dolayı rahatsız olan, kirlilikten dolayı sıkıntı yaşayan vatandaşlarımızı, muhtarlarımızı bizzat dinleyelim dedik. Ve bunun arkasından da bu kirlilikle mücadele edebilmek, bu kirliliğin kaynağını bulabilmek, bu kirliliğin insan yaşamına, sudaki canlılara, bu topraklara, bu havaya, bizim beslendiğimiz sizin ise ekmek kapınız olan balık ve üretim değerlerine verdiği zararları tespit ederek bu konuda hem hukuki, hem de siyasi bir mücadele vermek istiyoruz.

Güneşli Köyü Muhtarı

Etibank, madeninin atık suyunu bizim çayımıza salıyorlar. Zehirli atık su nedeniyle suda yaşayan balıklar zehirlenerek kıyıya vurdu. Biz yıllardır bu olayın durdurulması için mücadele etmekteyiz ama halen daha bu sorunu çözmüş değiliz. Bu atık maden suyunu sürekli buraya salıyorlar, çayımızın suyu simsiyah oluyor, bütün balıklar öldü biz bu sorunu nasıl çözeceğiz?

Kırlangıçlar buralara yuva yapmıyor (Dursun Hoca ,Emekli Öğretmen)

Biz bu sorunu çözmek için 30 yıldır mücadele ediyoruz. Biz elimizden gelen mücadeleyi yapıyoruz ama bizi destekleyen yok. Öncelikle devlet desteklemiyor bizi, bunun yanı sıra muhalefet eksik destekliyor. Toplumsal duyarlılık yok. Bu suyun kat kat kirli olduğuna, bu sudan çıkan balıkların atıktan dolayı zehirlendiğine dair elimizde birçok belge var, ama bu belgeler de şuan bir işe yaramıyor. Bu kirliliğin nedeni belli, kimse kaynağı tespit edilemedi falan demesin. Zamanında buralara yuva yapan kırlangıçlar bile bu zehirli atıktan dolayı buralara yuva yapmıyor artık.

Hasan Baltacı (Milletvekili)

Gördüğünüz, yaşadığınız, balıklarla test ettiğiniz, kırlangıçların buraya yuva yapmamasıyla test ettiğiniz şeyleri bilimsel bir rapor olarak ortaya koymak gerekiyor. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü bu numuneleri alıp raporlayamıyorsa, bununla ilgili özel bir laboratuvarda numune alıp çalışma yapılması gerekiyor. Sizin her gün yaşamınızda gördüğünüz, şahit olduğunuz bu hadiseleri bilimsel bir raporla ortaya koyup desteklememiz gerekiyor. Kırlangıçların burada olmayışı önemli bir bilimsel veridir, balıkların yumurta yapmayışı veya zehirlenmiş olması önemli bir bilimsel verilerdir. Bununla ilgili testler yapılırsa, bu mücadeleyi daha iyi bir noktaya taşıyabiliriz. Hem hukuki, hem de siyasi zeminde bunu daha iyi yürütebiliriz, bunun için biz buradayız. Yoksa geldik, gördük gibi bir derdimiz yok. Sizin bir mailiniz için bizim Genel Başkan Yardımcımız hassasiyet gösterip buralara kadar geldi. Normalde iktidar partisinin Milletvekillerine telefon ile ulaşılamayan yerde bizim Genel Başkan Yardımcımız bu hassasiyeti göz ardı etmedi ve sadece bir mailiniz ile buraya geldi. Onun için mesele bizim şüphede olmamız değil, bunu yaşadıklarınızı bilimsel gerçekliklerle ortaya çıkarmamız gerekiyor.

35 Yıldır bu maden bu çaya akıyor. (Vedat Köy sakini )

Ben 43 yaşındayım, burada doğdum büyüdüm ve 35 yıldır bu maden bu Çay’a akıyor. Buraya bütün siyasi partiler, bütün ileri gelen insanlar geldi, burada böyle sizinle konuştuğumuz gibi her şeyi konuştuk ama biz daha hiçbir şey görmedik. Biz 5 yaşındayken bizi Çay’a girdirmezlerdi, bugün maden aktı zehirlenirsiniz, size dokunur derlerdi ve hala akıyor bu maden atığı. Herkes dilekçe verdi, birçok şey yaptı ama hala bu sorun çözülmüş değil. Biz alıştık yani bu şekilde yaşamaya. Seçim dönemi bütün siyasiler geldi ama seçimden sonra kimse ilgilenmedi bizimle. Siyasisine, Kaymakamına, Jandarmasına kadar her yere başvuru yaptık ama bir sonuç elde edemedik.

Gülizar Biçer Karaca (Cumhuriyet Halk Partisi Doğa Haklarında sorumlu Genel Başkan Yardımcısı)

Öncelikle bu sorunu dillendirecek ve bu mücadeleyi verecek olan kişiler yerelde ki yöneticilerdir. Belediye, Kaymakamlık, İl Genel Meclis Üyeleri bu konuda ne yaptı? Eğer biz seçimden önce gelseydik ve bu toplantıyı yapsaydık herkes bunu siyasi yatırım olarak düşünürdü. Ama seçim bitti, 4 sene seçim de yok. Ben bu birimden sorumluyum, bana atılan mail ile ben buraya geldim. Ve umarım bu zincirleri biz kırmış olacağız.

Maden Özelleştirildikten sonra sorun daha da büyüdü (Sabri C. Köy sakini)

Bundan 10 yıl önce Küre Bakır madeninde bir kaza meydana geldi ve 19 işçi vefat etti. Bu olay meydana gelmeden önce şikâyette bulundum; Dedim ki bu sular akıtılıyor, buna bir çözüm bulunsun. Kastamonu’dan bir gazeteci arkadaş abi şuanda durum çok kötü, aileler paramparça olmuş durumda, buranın ne olacağı belli değil bunu biraz erteleyin dedi. Neyse tamam dedik. Aradan 2 yıl geçti ben yine şikâyette bulundum. Sanırım 2017 civarlarıydı, Küre Toplum Halk Sağlığı Merkezinden bir yazı geldi. ‘Halk sağlığına aykırı hiçbir şeye rastlanmamıştır.’ Şimdi sorun derin, hele ki özelleştirmeden sonra sorun daha da büyüdü. Neden büyüdü çünkü firma yüzeysel maden çıkarmayı ekonomik açıdan yeterli bulmadı ve derin kuyular açarak maden çıkarmaya başladı. Tamam, bunu bir yatırım olarak yaptı ama çevreye de duyarlı olması lazım. Yağan yağmurları yüzey topraklarını aşındırmasıyla oluşan bir kirlilik deniyor. Böyle saçma sapan bilime, mantığa, akla aykırı hiçbir şey olamaz. Bundan sonra sizlerden bir isteğimiz var, bunu siyasi olarak taşıyabilirsiniz evet ancak bu konuda bir platform oluşturmamız gerek. Arkadaşlar Hes projesiyle ilgili Hesinize Karşı Hepimiz diye bir platform oluşturmuşlar, bu yüzden onları çok takdir ediyorum. Ben sizlerden burası için de böyle bir platform oluşturmak için öncülük etmenizi istiyorum.

Ben önceden çayda yüzerdim(Kerim Aydoğan Köy sakini)

 bu gerçekten çok vahim bir durum ama biz kendimiz olarak da hatalıyız. Ben 63 yaşındayım, ben önceden bu Çay’a girerdim, burada yüzerdim.  Ama bu maden akıyor, bu madenin bir zararı yok anlamında söylemiyorum ben bunu sakına yanlış anlaşılmasın. Özellikle yağmurun yağması bekleniyor ve yağmur yağdığında havuzlarda biriktirilen atık su bu Çay’a salınıyor. Yani biz daha önceden zaten Çay’ı kendi kendimize kirlettik ve halen daha kirletiyoruz.

Gülizar Biçer Karaca (Cumhuriyet Halk Partisi Doğa Haklarında sorumlu Genel Başkan Yardımcısı)

Ben aynı zamanda avukatım, 27 yıl Denizli’de avukatlık yaptım. Bu laboratuvarlara numunenin gönderilmesi için mahkemece bir delil tespiti de talep edebiliriz. O yağmurda Çay’a zehirli atıklar bırakıldığında hemen bir mahkemeye tespit dilekçesi verilir ve mahkeme aynı gün buraya gelerek tespitte bulunur. Ben yaklaşık 1,5 yıldır görevdeyim ve gittiğim her yerdeki bu tarz davaları kazandık. Umarım sizinle birlikte de bu Zarbana Çay’ındaki mücadeleyi kazanacağız.

Özlüce sahiline balık yumurta bırakmıyor.( Hakkı Özkan. Balıkçı)

Zarbana Çayına atılan maden atığı köyümüzün sahil kısmında kirlilik yapıyor. Şuanda biz köyümüzde balık avlayamıyoruz, avladığımız balıklar da ağır metal olduğu için bozuk çıkıyor. Av sezonu açıldığında biz burada midye avlıyoruz ama zehirli atık maden suyundan dolayı avladığımız midyeler bozuk çıkıyor. Daha önce buralarda balık avlama sezonlarında kalkan balığı avlardık, ama şuan sezon başlasa bile avlayamıyoruz. Yürürken bile görebiliyorduk sahillerde kalkan balıklarını ama artık göremiyoruz. Kirlilik olduğu zaman balık yatak yapmıyor burada, hemen terk ediyor bu merayı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER