Gazeteci Yalçın Bayer'den İnebolu tanıtımı

Gazeteci Yalçın Bayer'den İnebolu tanıtımı
banner13
banner3

İnebolulu hemşehrimiz Mimar Ahmet Erkurtoğlu’nun davetlisi olarak ilçemize gelen Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Yalçın Bayer, köşe yazılarında İnebolu’yu tanıtmaya devam ediyor.

En son geçtiğimiz haftasonu Rotary Kulübü’nün düzenlemiş olduğu Denizdeki Kuvayi Milliye ve İnebolu konulu panele katılmak üzere Hemşehrimiz Ahmet Erkurtoğlu’nun misafiri olarak ilçemize gelen duayen gazeteci Yalçın Bayer, köşe yazılarında İnebolu’yu sıklıkla dile getiriyor.

Cuma günkü çıkan yazısında da İnebolu’ya uzun bir bölüm ayıran Yalçın Bayer, köşe yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Kastamonu’nun İnebolu ilçesini yazmaya doyamıyor insan. Kurtuluş Savaşı’ndaki destancı mücadelesi, 1918 yılı sonlarında Anadolu’nun hem karadan hem denizden işgal kuvvetlerin kuşatması ve saldırısıyla karşı karşıya kalması... TBMM’den beyaz şeritli ‘İstiklal Madalyası’ ile ödüllendirilmesi, Mustafa Kemal’in İnebolu Türk Ocağı’nda tarihi ‘Şapka ve Kıyafet Devrimi’nin ilk nutkunu söylemesi ve “Bu serpuşun ismine şapka denir” dediği konuşması, 1881 yılında Osmanlı’nın en eski altı ticaret odasından birine sahip olması... Bugün tarihi ve kültürel özellikleri ile birçok anıyı bünyesinde taşıyor. Silah mühimmatını taşıyan ‘İnebolu kayıkları’ (denk kayığı), ecdat yadigârı ‘heyamola’... Ve İnebolu’dan Ankara’ya uzanan zorlu ‘İstiklal Yolu’... 
İnebolu’nun kendine özgü tarzıyla çoğu zaman aşı boyalı ve ahşap kaplama evleri Koruma Kurulu’nun dışında UNESCO’nun da ilgisini bekliyor. Türkiye’de bu tür 350 yapısı olan başka bir kent var mıdır?
(Türkiye’nin en uzun üçüncü treeking parkı.) 
9 Haziran İnebolu Şeref ve Kahraman Günü etkinliklerini unutmayınız.
İnebolu ilgi ve özen bekliyor.”

Oldukça geniş bir takipçi kitlesi bulunan duayen gazeteci Yalçın Bayer, köşe yazısının devamında İnebolu’nun tarihi ve güzellikleriyle ilgili şunları dile getirdi:

“- İnebolu, Orhan Şaik Gökyay ve Oğuz Aday’ın isimleriyle özdeşleşmiş... 16 Temmuz 1902 tarihinde babasının öğretmen olarak görev yaptığı İnebolu’da dünyaya gelen Gökyay, Kastamonu’da okudu,  daha sonra Ankara’ya gitti, Darülmuallimin’den mezun oldu. Edebiyat Fakültesinden sonra Kastamonu Malatya Edirne, Ankara, Eskişehir’de öğretmenlik yaptı; Almanca öğrendi. Dede Korkut Hikayelerini yayınladı. Londra’da Türk Dili ve Edebiyatı Okutmanı olarak çalıştı. Değerli kitaplarından oluşan kütüphanesini Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmalar Merkezine bağışladı. 70 yıllık öğretmenlik hayatında binlerce öğrenci yetiştiren Gökyay, 2 Aralık 1994 tarihinde vefat etti.

- Oğuz Atay, VI, VII dönem Sinop, VIII dönem Kastamonu Milletvekili olan Cemal Atay’ın oğludur.

1951’de, bugünkü adı Ankara Koleji olan Ankara Maarif Kolejini; 1957’de İTÜ İnşaat Fakültesini bitirdi. Üç yıl sonra İstanbul DMMA (şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi) inşaat bölümünde öğretim üyesi oldu. 1975’deki doçent olan Atay, ‘Topografya’ adlı bir mesleki kitap yazdı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve söyleşileri yayınladı. Oğuz Atay, ‘Tutunamayanlar’ın 1971/72’de yayınlanmasından sonra  önemli bir tartışmanın odak noktası oldu. Bu romanıyla 1970 TRT Roman Ödülünü kazandı.

-Osmanlı zamanında sarayın yiyecek içeceklerinden çoğu vapurlarla inebolu’dan gelirmiş. İnebolu’da salı ve cumartesi kurulan halk pazarı gezilmesi ve görülmesi gereken bir yer. Çevrede geniş bir üretici kitlesi var; bunların ürettikleri sebze ve meyvalarla, bal, pekmez, peynir, tereyağı, kesik ve süzme yoğurt ve et aynı alışkanlığın devamı olarak, Kasımpaşa ve Balat’taki ‘İnebolu pazarları’nda satılıyor.

- İnebolu’nun komşusu, deniz kıyısındaki Bozkurt ilçesinin Beldeğirmeni Köyü sınırlarında kalan bir kafenin bahçesindeki 800 yıllık çınar (Doğu çınarı) ağacına ‘Anıt’ ağaç deniyor.  Görülmeye değer.

- Abana’ya gidilirken yol üzerindeki Evrenye köyü Karadeniz’in ‘zenginleri’nin köyü... Ahi Evran Baba’nın önce yerleşip ticareti ve gemiciliği öğrettiği, kestane ağacı bol bu yerleşim yerinde, vaktiyle Osmanlı donanması için gemi yapılırmış.  Çoğu ‘gemici’ ve ‘işadamı’... Anlatıldığına göre, köylüler dışardan gelen kişilere gayrimenkul aldırmıyorlar.

- Çoğu ‘gemici’ ve ‘işadamı’... Anlatıldığına göre, köylüler dışardan gelen kişilere gayrimenkul aldırmıyorlar. Gür Yapı’nın sahibi Hasan Gürsoy, İstanbul’da yeni yapılan Çamlıca ve Ataşehir’deki Mimar Sinan camilerini yapan, Kabe’nin revaklarının onarımını gerçekleştiren ünlü bir müteahhit...

AKP’li işadamı Kemal Akar, armatör Mecit Çetinkaya, Armatörler Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran

İşadamı Ethem Çuhadaroğlu ise İnebolulu...

- İnebolu’nun komşusu, Bozkurt ilçesinin Beldeğirmeni köyü sınırlarında kalan deniz kıyısındaki bir kafenin bahçesindeki 800 yıllık çınar (Doğu çınarı) ağacına ‘Anıt’ ağaç deniyor.  Görülmeye değer.

 İNEBOLU TİCARET ODASI’NA KAYITLI VEHBİ KOÇ

Gür Yapı’nın sahibi Hasan Gürsoy, İstanbul’da yeni yapılan Çamlıca ve Ataşehir’deki Mimar Sinan camilerini yapan, Kabe’nin revaklarının onarımını gerçekleştiren ünlü bir müteahhit... İşinsanı Kemal Akar, Armatör Mecit Çetinkaya, Armatörler birliği başkanı Bedri İnce, Evrenyeli.

Makina İhracatçıları Birliği Başkanı Dalgakıran kompresörleri sahiplerinden Adnan Dalgakıran ise İnebolu’lu.

Bolu dağı karayolu ile 1950’lerden sonra geçilmeye başlandığında deniz yolu önemini yitirdiğinden İnebolu insanı büyük oranda göç vermiş ve çoğu İstanbul’a yerleşmiş.

Atatürk 1925.de İnebolu’ya geldiğinde İnebolu’nun nüfusu 18 bin. Aynı tarihte Ankara’nın nüfusu 33 bin.

İlk elektrik santralının kurulduğu yerlerden biriside İnebolu.1925 yılında İnebolu’da elektrik varken Ankara’ya bir sene sonra 1926’da elektrik geliyor.

Vehbi Koç İnebolu Ticaret Odası’na kayıtlı.1940’lı yıllardan sonra Ankara’daki bakkal dükkanında sattığı mallar İstanbul’dan deniz yolu ile önce İnebolu’ya gelmiş, sonra Ankara’ya. Kendisi de defalarca İnebolu üzerinden vapurlarla İstanbul’a gitmiş gelmiş.

 

Güncelleme Tarihi: 04 Mayıs 2019, 16:53
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER