Osmanlı tarihinden bu yana Türk kültüründe Ramazan aylarında ayrı bir öneme sahip olan davulla sahura kalkma geleneği sürüyor. 

Davul sesi ile vatandaşları sahura kaldıran davulcular, yüzyıllardır süren geleneği devam ettiriyorlar. Ramazan ayı boyunca davul çalarak vatandaşları sahura kaldıran davulcular, bu yolla aile bütçesine katkı sağlıyorlar.

Manileri ezberleyen davulcular, her mahallede farklı manilerle vatandaşları sahura kaldırıyorlar. Asağıhatıpbağı Mahallesinde ikamet eden vatandaşları sokak sokak gezerek davul sesi ve manileriyle sahura uyandıran ramazan davulcusu Celal Küllü, 2007 yılında ramazan davulcusu olarak başladığını  görevini 13 yıldan bu yana sürdürdüğünü söyledi. 

Ramazanın 11 ayın sultanı olduğunu ifade eden Celal Küllü, "Bizde ramazanlarda göreve çıkıyoruz. sokak sokak gezerek, davul sesi eşliğinde seslendirdiğimiz manilerle İnebolu halkını sahura uyandırıyoruz. Mahalle halkı bizden çok memnun. Biz bu işi profesyonel olarak yapıyoruz. İnebolu halkından çok olumlu tepkiler alıyoruz. Ramazan davulculuğu Osmanlı döneminden gelen bir gelenek. Bizde çocukluk yaşlarında elimize aldık davulu, mahallemde 13 yıldır bu görevi severek yapıyorum." dedi.

‘ÇEYREK ASIRDA BU GÖREVİ ÇOCUKLARIMA BIRAKMAK İSTİYORUM’

2 çocuk babası Celal Küllü’’ Ramazan davulculuğu görevimi Cenabı Allah’ım sağlık verir de o günleri yaşamak ve görmek nasip olursa 12 yıl daha geleneksel olarak sürdürmek istiyorum.  Çeyrek aşırın sonunda çocuklarımın bu geleneği sürdürmesini istiyorum” dedi

‘MAHALLELİ MANİ İSTEĞİNDE BULUNUYOR’

Mahalle sakinlerinden talep geldiğini aktaran Küllü, "Mahalle sakinlerinden mani istekleri de alıyoruz. Bazıları farklı maniler istiyor. Tabi olmaz demiyoruz. İstekleri de yerine getiriyoruz. Ramazan ayının ayrı bir duygusallığı oluyor, İnsan kendisinde güzel bir şey hissediyor. Ramazan mübarek olduğu için o daha bir duygulu oluyor. " ifadelerini kullandı.

‘MÂNİ SÖYLEMEK, ZEKA İSTER, ESPRİ YETENEĞİ İSTER’

Ramazan Davulcusu Celal Küllü; ‘’Bahşiş istemenin daha kibar, daha neşeli yollarını atalarımız bulmuş. Eski köye yeni adet icat etmemeli ve biraz eskiye göz gezdirmeli. Ramazan ayını ek gelir için fırsat bilip, davulu eline alıp tokmağı indirmekle de Ramazan davulcusu olunmuyor. Tabii ki bu işin de bir adabı, geleneği-göreneği var. Gürültü kirliliği yapan değil, geceye ahenk ve neşe veren davulcunun hakkıdır bahşiş. “Gelenekler sürsün” demekle olmaz. Usulü de yaşatmak gerek. İşte bu bağlamda ben de diyorum ki, davul da mânisiz olmaz. Ramazan ayı boyunca davulcular her yerde, peki sorarım size maniler nerde! Davulcunun mahareti ve iyi bir bahşişi haketmesinin sebebi, “gümbede güm güm” diye sokakları inletmesi değil, haneler önünde mâni uydurma yeteneğindedir. Mâni söylemek, zeka ister, espri yeteneği ister.’’ dedi.

Küllü, ramazan boyunca insanları uyandırdıkları içinde bahşişlerle evlerinin ihtiyaçlarını da karşıladıklarını sözlerine ekledi.

Renkli kişiliğiyle ilgi çeken Küllü'yü sahur vaktine kadar sokakta bekleyen vatandaşlar, davul çalarken cep telefonuyla görüntüsünü çekip sosyal medyadan paylaşıyor.