'İLÇE ATANMIŞLARA MAHKUM EDİLİYOR'

'İLÇE ATANMIŞLARA MAHKUM EDİLİYOR'
banner13
banner3

Seçilmişlerin atanmışlar karşısında dik duramadığını iddia eden İYİ Parti Basın Sözcüsü Süha Altınöz partisinin hazırladığı İnebolu Limanı projesine duyarsız kalındığı gibi Cezaevi konusunda da tiyatro sergilendiğini söyledi.

Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Cemal İlyasoğlu gündemdeki merak edilen bir çok konuyu Süha Altınöz’e sordu.

Cemal İlyasoğlu ;  İnebolu nereye  gidiyor.

Süha Altınöz; İnebolu ekonomik olarak büzüşüyor, çarşının içindeki ekonomik faaliyet devamlı olarak azalıyor ve ekonomik olarak büzüşüyor. Bu büzüşme beraberinde küçülmeyi getiriyor. İnebolu’nun önünde aslında iki tane çıkış yolu gözüküyordu. Birincisi artık bugün önemini kaybetmiş durumda olan Meslek Yüksekokulu, diğeri de İnebolu Limanının liman gibi çalıştırılmasıydı. Her ikisi de ekonomik canlılığı getirilecek olan şey. İnebolu her ikisinde de başarısız, yani Meslek Yüksekokulu’nun artık bu dakikadan sonra bir girişimde bulunulup da yeniden büyütülmesinin söz konusu olacağını düşünmüyorum. Çünkü bu Meslek Yüksek Okulları bir müddet sonra gereksiz hale geldi. Tahminen bir süre sonra tekrar geri il merkezine toplanmaya başlanacak. Önümüzdeki süreçte, limana bakarsanız, limanın yılan hikâyesine dönmüş bir özelleştirme süreci var. Orada akıllarda beklenen olmadı, akıllarda hiçbir zaman burayı bir firmanın alıp sadece kendi işleri için kullanması yoktu, biz bunu düşünmemiştik. Bizim limandan beklediğimiz çok daha büyük bir ticaret limanı haline gelmesi, depolama alanlarıyla balıkçı barınağıyla, kompleks bir tesis haline gelmesiydi. Yoksa ki bizim düşüncemiz işte bir firma gelsin burayı kendi işleri için kullansın başka hiçbir şeye izin vermesin, bu şekilde değildi.

Cemal İlyasoğlu : Şimdiye kadar siyasiler yetkililer kamuoyuna hep liman gelişecek, 3 misli büyüyecek, ro-ro, kruvazör, yolcu gemisi iskeleleri kurulacak, gümrükle beraber uluslararası ticari bir liman olacak dediler. Ancak şuan söylenilenlerin ve beklentilerin hiçbiri olmadı. 

Süha Altınöz : Ben o konuda İnebolu’nun çok birlikte hareket edebildiğini düşünmüyorum. Biz aslında çok kısa süre önce İnebolu Limanının İnebolu için çok önemli olduğunu bildiğimizden İYİ Parti olarak limanın özelleştirme ihalesinin iptali ile ilgili bir dava da devam etiği için hemen bir liman projesi yapılabilir diye bir çalışma yaptık. Şimdi bütün bu konuşmalar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şakir İşeri’nin geçen haftaki röportajının üzerine olacak ki, İnebolu işlerini uzun süredir böyle polemikler üzerinden yürüttüğü için, burada Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ile aramızda dalaşma olur diye kimse heveslenmesin, Şakir İşeri benim gerçek anlamda aynı kaptan su içerek büyüdüğüm bir insandır. Ancak, biz 7 Mart 2018 tarihinde İnebolu basınına, bir İnebolu Limanı projesi hazırlayıp verdik. Kamuoyuna açıklarken de projemizin kamuoyu tarafından da incelenmesini ve üzerinde tartışılmasını, bu yönde başka çalışma varsa bunların da kamuoyuyla paylaşılmasını istiyoruz, dedik. Liman projesini aynı zamanda Kastamonu’nun üç milletvekiline, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne gönderdik. Eğer yeni bir özelleştirme hazırlanıyorsa bu projenin bir yatırım şartı olarak özelleştirme dosyasına konulmasını istedik. Biz bunu yaparken şimdi milletvekillerinin biz yine iyi niyetle çalıştıklarına kaniyiz, İnebolu Limanı konusunda bir noktadan bir noktaya getirmek için çalıştıklarına da inanıyoruz. Murat Demir’in Metin Çelik’in Hakkı Köylü ’nün hepsinin ayrı ayrı çalıştığına inanıyoruz. Ancak istedik ki elleri güçlü olsun. Bugüne kadar İnebolu’da herhangi bir siyasi parti herhangi bir  konuda veya limanla ilgili  proje  hazırlayıp, ortaya  koydu mu ? Siz gördünüz mü ?  İlk defa biz koyduk, istedik ki bu konuyu Ankara’da görüşecek olan insanların da elleri kuvvetli olsun, desinler ki elimizde şöyle bir proje var, bu bir partinin projesi olarak değil, İnebolu’nun projesi olarak baktık, olaya. Şimdi İnebolu’nun en büyük eksiklerinden birisi şu; İnebolu bir şey istiyor, Ankara’ya gidiyor, biz şunu istiyoruz diyor. Ancak  Ankara’ya gittiğin zaman dosya elinde olacak, sen bir tek projenin maliyetinin çıkartılacağı noktada Bakan’a gideceksin, Genel Müdür’e gideceksin, Yatırım  Daire  Başkanına  gideceksin, giderken de  projen elinde  olacak ve biz bunu istiyoruz diyebileceksin. Fakat 6 aydır liman projesinin değerlendirmesini ne Ticaret Odası’ndan ne TOBB dan, ne başka bir  odadan ne de herhangi bir siyasi partiden duyduk. Basın olarak örneğin İnebolu’da basının iki ayağı var, Bir İnebolu Postası ayağı, birde diğer ayağı var. Diğer ayağından bir  şey bekliyor değiliz, netice itibari ile diğer basın aynı zamanda bir siyasi partinin yönetim kurulunda yer alıyor. İnebolu Postası Gazetesi’nden ortada böyle bir konu konuşulmuyorken bu şekilde sayfalarına taşımasından ve konulara duyarlılığından dolayı teşekkür ediyoruz.  Ama bu projeyi Adalet ve Kalkınma Partisi hazırlayıp ta kamuoyuna sunmuş olsaydı aynı grup insanların avuçlarını patlatırcasına alkışladıklarına, çok iyi olmuş, büyük proje diye konuşmalar yaptıklarına da  şahit  olurduk.

 Cemal İlyasoğlu ;  Hazırladığınız Liman Projesi Devlet tarafından  mı yapılmalı, yoksa şartlı satış mı olmalı? İnebolu’ya İnebolu Limanının 125 yıllık tarihi var, burayı büyüteceğiz denilirken, diğer tarafta ortada Zonguldak Filyos Limanı yoktu, ama bu gün Başbakan, Türkiye’nin 3. Büyük Limanı olarak Filyos limanını hazırlıyoruz, dedi ve  ilk harcı döktü, orayı devlete yaptırtmak için ihale açtı.

Süha Altınöz : Kastamonu Türkiye’de kendi hava limanını kendisi yapan tek il. Köydes’e gelen bütün paranın Kastamonu Hava Limanı yapımına aktarıldığını hepimiz  biliyoruz.  Dolayısıyla İnebolu Limanını devletin yapmasını beklemek çok gerçekçi gelmiyor. Çünkü devlet kendi hava limanını Ulaştırma Bakanlığı bütçesinden yapmamış ki. Evet devletten köydese kırsal alanda hizmet vermek üzere ayrılan para ile yapılmış. Bunun Türkiye’de başka örneği yok. 

Devlet bu arada belki bir firmaya bu işi sen yapacaksın diye gösterebilir, ama  o firmanın önüne ne yapılmasını gerektiğini eğer Kastamonu-İnebolu yolunun stratejik yol olmasından falan bahis ediliyorsa  o zaman devlet bu limanı şu firma yapsın işletsin, 50 yılın sonunda da bana devretsin, dese bile önüne bir şey koyması lazım, böyle yapacaksınız, diye. Burada bizim projemizin önemi ortaya çıkıyor.

Ben bu dakikadan sonra Devletin İnebolu Limanını yapmayla ilgili kanalize edilebileceğini düşünmüyorum.  Bu iktidar devam ettiği müddetçe, İnebolu limanını Devletin “ben yapıyorum”  diye bir şeye kalkışacağını düşünmüyorum.

Cemal İlyasoğlu : Eski Milletvekili Murat Demir, temyiz yolu kapalı olmak üzere iptal edilen İnebolu Limanı ihalesi için çıktı kamuoyuna dedi ki, Danıştay ikinci bir karar aldı ve Cengiz İnşaata  İnebolu limanını verdi.

Süha Altınöz : Danıştay Başkanlığının dosya sorgulamasından kararların gidişatına ulaşabiliyoruz. Bu temyiz kapalı lafı nerden çıktı bunu bilmiyorum, böyle bir karar görmedim. Başından beri temyiz yolunun kapalı olduğu ile  ilgili bir Kastamonu ve İnebolu kamuoyunda  bir haber var, ama ben böyle  bir  karar görmedim.  Çünkü 17 Nisan tarihinde açılan davanın, Danıştay Dava Daireleri Kurulu’nda ki dosyanın yolu temyiz olarak gözüküyor. Bu davanın da 13 Temmuz 2018 tarihinde  karar aşamasında diye ibare var.

Cemal İlyasoğlu : İnebolu Limanı için Çankırı’ya Kastamonu’ya ve İnebolu’ya söylenilenler burasının uluslararası bir ticari limanı olacağından ibaretti.  Ancak, yapılan ÇED toplantısında ve Cengiz İnşaatın hazırladığı projede böyle olmadığı ortada. Yani maden boru ile İnebolu’ya gelecek, buradan Samsun limanına gidecek. Cengiz İnşaat tamamen kendine özel bir liman almış olacak. Bu şekilde devam edilsin mi?  

Süha Altınöz : Devam edilmesin, iktidar temsilcileri ile ortaklarının limanın geliştirilmesi ile ilgili bir şey yapacaklarına dair bir ışık görmüyorum. Biz muhalefet ayağı olarak konuşuyoruz hep. İlçemizin ve bölgenin dertlerini dert ediniyoruz. Muhalefet partisi milletvekili olarak, Hasan Baltacı bu konularda konuşma yapıyor. Ama iktidar temsilcileri ve ortaklarında bunlarla ilgili zaten bir konuşma yok. Konuşmadan bir yere varmak mümkün değil. 

İnebolu’da iki tane büyük problem var aslında, birincisi “ne istediğini ortaya koyamıyor”. Limanın özelleştirme sürecinde de, Cezaevi sürecinde de, köprüler sürecinde de böyle oldu. Bir takım şartlar konulmuştu ortaya. Ama sahip çıkılamadı.

İkinci eksik ise İnebolu’nun “Ankara’da işlerini takip eden bir lobisi yok”. Bizim elimizde Ankara’daki devlet dairelerinde, daire başkanlıklarında, bakanlıklarda, genel müdürlüklerde yolu İnebolu’dan geçmiş, annesi babası kendisi İnebolu’da doğmuş, ama İnebolu’da yaşamamış veya yaşamış insanlarla ilgili bir envanterimiz yok. Bunları takip edecek Ankara da bir ekibimiz olmalı. Bizim Ankara’da derneğimiz var, hepsi bildiğimiz tanığımız İnebolu sevdalısı ve gönüllüsü insanlar. Ancak başkentte yapılacak işleri onlardan kendi kendine yapması beklenemez, bu onlara vazife olarak çıkartılmalı. Ankara Lobisi için İnebolu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nden yararlanılabilir. Biz daha Kastamonu’da hangi dairede hangi İnebolulu çalışıyor bunun farkında değiliz.

Cemal İlyasoğlu :  Balıkçı Barınağı için limanı alacak olan firmaya 2 trilyonluk yatırımı  3 trilyona çıkart tırdık diye açıklama yapanlar şimdi ortada yok. Balıkçı Barınağı yapımı dosyası Ulaştırma Bakanlığı Alt Yapılar Daire Başkanlığı’nda bir türlü alt raftan masa üstüne çıkamadı. 

Süha Altınöz : Alt raftan üst rafa Ankara’daki lobiler çıkartacak.  Türkiye’nin işleyişini biliyoruz, alt raftan masa üzerine çıkaracak, bilmem ne genel müdürlüğünde birisi duruyordur, vardır, ama biz onu bilmiyoruz. Bazı şeyleri Belediye Başkanı Ankara’ya gidip takip etmese İnebolu’nun hiçbir işi falan yürümez. Köprüsüydü, imarıydı, eviydi, yatırımıydı, Belediye Başkanı gidiyor Ankara’ya bunlarla birebir uğraşıyor. Yoksa İnebolu’da oturup bu işlerin ilerlemesi beklenirse şuradan şuraya gidilmez.  

Cemal İlyasoğlu : Peki şu anda Balıkçı Barınağı ile ilgili ne yapılmalıdır ?

Süha Altınöz :  İnebolu Limanının dışındaki  balıkçı barınaklarının yürümesinin altında  yatan sebep, yani adam Ankara’dan çalışıp ta kendi köyünün altındaki yer için para  çıkartmayı yatırım ödeneği çıkartmayı başarıyorsa, İnebolu Balıkçısı için yapmıyorsa ona denilecek bir şey yok.

Cemal İlyasoğlu :  İnebolu Cezaevi’ne atanması gereken 10 çalışanın Araç Cezaevi’nde göreve başlatılmasına ne diyorsunuz?

 Süha Altınöz : İnebolu Cezaevi’nde başından beri bir tiyatronun sergilendiğini düşüyoruz. İnebolu kamuoyu İnebolu cezaevinin ağır ağır  ve adım adım kapatılmasına hazırlanıyor. Çünkü bunu birden bire yaparlarsa çok tepki çekeceğinin farkındalar.  Gerçi İnebolu kamuoyu böyle konularda çok duyarlı değil, ama İnebolu gibi ekonomisi kendi içine kapalı olan bir yerde 250 kişilik cezaevi yerine 500 kişilik cezaevi istemek, fabrika  istemek gibi bir  şey, ekonomimizi de ilgilendirir. İktidar partisinin başından  beri gazetelere  verdiği beyanatlara baktığınızda; cezaevi kapanmıyor, kapanıyor, hazirana kalmaz kapanır,  Ağustosta gidecek galiba, hayır kapanmayacak, bakandan söz aldık, genel müdürden söz aldık. Yeni yer bulun denildi, 7-8- tane bulundu bir tane gösterildi. On iki günde gelemeyen yetkili 2 saatte yer uygun değil dedi. Orası yoksa  başka  yeri aranacak, bunları arama  işi iktidar temsilcileri ve ortaklarının işi. Bunlardan ortaya komedi çıkıyor.  Milletvekilleri İnebolu’dan bu cezaevini başka yere getirmeye uğraşıyorlar, adım adım da ilerliyorlar.  Kazanan 10 kişi İnebolu’da başlatılmadı. Ticaret Odası başkanı haricinde başka kimseden ses falan çıkmadı. Yani iktidar temsilcilerinden ve ortaklarından ses yok.   İnebolu Cezaevini başka yere taşıma işi aslında 2011-2012 yıllarda  ağır  cezayı  İnebolu’dan  uzaklaştırabilir miyiz le başladı, bu iş ağır cezayı götürürsek  cezaevini de ağır ağır buradan götürürüzle devam etti, sonra şekil değiştirip bir depreme dayanıklı mı sorusundan bugünlere geldi. Tiyatronun başlangıc tarihi daha 2011 yılı. 

Esenyurt’taki Arsa Sanayi Çarşısı için Hazırlanabilir.

Süha Altınöz : Biz cezaevi için Esenyurt Köyü’ndeki uygun görülmeyen arazinin sanayi çarşısı ile değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. İleriye dönük düşünüldüğünde sanayi çarşıları il ve ilçe merkezlerinin dışında kuruluyor. Oraya sanayi çarşısı yapılsa İnebolu’dan oraya kadar bütün arsalar değerlenir ve ilçe oraya doğru gelişmeye başlar.

Cemal İlyasoğlu : Siz İyi Parti olarak, Cezaevi için tespit edilen ama  beğenilmeyen yerin sanayi çarşısı olmasını mı istiyorsunuz?

Süha Altınöz ; Madem bir yer  bulundu, şimdi bulduğumuz yeri de kaybetmeyelim. İlçe bir yere  doğru büyümek zorunda. İnebolu çanağın içinde oturdu, bu çanağın içinde debelenip duruyor. Bu çanağı bir yere  doğru açmak zorundayız. Denize doğru açılmayacağına göre geriye doğru açacaksın. Yani Yeşilöz köyü ve ilerisine doğru gitmenin yollarını arayacaksın. Yoksa Cumhuriyet Caddesi’nin dışına çıkartamıyorsun ticareti, biraz köprü başı, biraz galip deniz caddesi, onun dışında ki senin caddelerinde ticaret yok ki.

Seçilmişler Atanmışlar karşısında Dik Durmuyor

Süha Altınöz : Ben ilçenin seçilmişlerini hangi makam olursa olsun yeterince aktif olmadığını ve atanmışlar karşında da dik durmadıklarını düşünüyorum. İlçe atanmışlara mahkum ediliyor, bu mahkûmiyeti, ilçede aşan bir tek Engin Uzuner var. Zaten toplumun en az yarısında genel kabul görüyor olmasının altında yatan sebep te bu. Evet insanlar çalışıp çalışmadığını da değerlendirirler ama Engin Uzuner’in İlçenin haklarını koruduğuna inanıyorlar. Çünkü başka dik duran birisi yok. Bu iktidar temsilcileri için de, ortakları için de, sivil toplum kuruşları için de, muhalefettekiler için de geçerlidir. Yine de kendimizi kısmen bunun dışında tutarım. İyi Parti bir cesurlar hareketidir. Başından beri neleri göze aldığımız ortada, dik durmasını biliriz.

Cemal İlyasoğlu : Atananlar nasıl kesiyor İnebolu’nun önünü ?
Süha Altınöz
: İnebolu’daki bir çok insanın geçmişinin, anılarının mezar taşını diktiler Zaferyolu Caddesi’ne. Burası yol falan değil artık, orası İnebolu’da doğmuş, büyümüş, yaşamış, Emirgan’ın tahta masalarında çekirdek çitlemiş, gün batımında resim çektirmiş, olta atmış insanların anılarının mezar taşı. İnebolu orada atanmışları aşamadı. Kimdi atanmış, Karayolları Bölge Müdürü, şefi, mühendisi, artık aklınıza bunun altında üstünde kim gelirse. Bir grup atanmışı İnebolu’nun seçilmişleri aşamadı. Böyle yol olur mu?  Seçilmişler atanmışların karşısında dik duramadığı için yapılan o yol İnebolu ekonomisinin canına okudu. İlçenin içine girilemiyor.  Ben Engin Uzuner’in bu konudaki çabasını gördüm, Belediye’den doğru biliyorum, girişlerin değiştirilmesi için uğraştı, köprü için uğraştı. İnebolu Platformu bu konuda girişimlerde bulundu, olan bitenin hikayesini çıksın birisi anlatsın, ama atanmışı aşamıyorsun, Cezaevinde de aynı olay var, Limanda da aynı olay var, köprülerde de aynı olay var.

Cemal İlyasoğlu : 2008 yılında birçok ilçeden önce kurulan ve bir türlü daimi müdürü atanmayan, Kastamonu Üniversitesi’nin üvey çocuğu İnebolu Meslek Yüksek Okulu hakkında ………

Süha Altınöz : Bu konuda en anlamlı girişimi aslında öncelikli vazifesi olmadığı halde İnebolu Ticaret Odası  başkanı yaptı. İnebolu eşrafı onunla birlikte takibini yapmış olsaydı bir noktaya varılabilirdi. Fakat kamuoyundaki duyarsızlık İnebolu’da artık hat safhaya ulaşmış durumda olduğu için İnebolu Meslek Yüksekokulunu senle ben konuşuyoruz.  İktidar temsilcileri ve ortakları öyle bir şey konuşmuyor ve takibini de yapmıyor. Onların böyle bir dertleri yok.

Engin Uzuner, 2009 da Meslek Yüksek Okulu’na “farklılaşmayı yaratmamız lazım, standart bölümlerle uğraşmadan Türkiye’de tek olacak veya az sayıda olacak bölümlerin alt yapı çalışmalarını üniversite bazında yapılması” teklifinde bulunmuştu. Ancak o teklife olumlu tepki gelmemesi, Meslek Yüksekokuluyla ilgili çalışmaların giderek rölantiye alınması ve aksamasına yol açtı. Gömleğin ilk düğmesini düzgün iliklerseniz gerisi düzgün geliyor. Aslında orda İnebolu MYO bir farklılaşma yaratsaydı sonuç bu olmazdı.

 

Cemal İlyasoğlu : İnebolu’nun eğitimi ile ilgili ne düşünüyorsunuz ?

Süha Altınöz : Eğitim verecek öğretmenleri mümkün mertebe kırıp geçirdiniz, küstürdünüz, insanları zorla tayin noktasına getirdiniz. Öğretmenlerin bir kısmı gidince iyi öğrenci de dışarıya gitmeye başladı. Bu sefer kalan  öğretmen iyi öğrenci bulamaz hale geldi. Muazzam bir kısır döngü. İnebolu kazandığı trilyonları dışarıda eğitim için harcıyor.  Bu eğitimde harcanan para üniversite boyutunu bıraktı uygulanan politikalar sonucunda liselere de sirayet etti. Artık liseler dışarda okunuyor, giden para az buz değil, İnebolu’dan dışarıya bu kadar çok para giderken bir gelişme olmasını beklemek falan çok mümkün değil.

Her yıl 20-30-40  öğretmen bakıyor ki İnebolu’da  yapabileceği bir şey yok, verilen kararlar, öğretmen atamaları, müdür yerleştirmeleri, mülakatlar, ücretli öğretmen atamaları hep siyasete döndü ve ilçe başkanlarının vazifesi haline geldi. İlçe müdürünün bir gecede yerini değiştirdiler. Fen lisesi, sosyal bilimler lisen yok. Bölgenin akademik tek okulu Anadolu Lisesinde idareci tutamıyorsan, eğitim kısır döngü içine girmiş demektir.

Cemal İlyasoğlu : İYİ Parti yerel seçimlerde ne yapacak?

Süha Altınöz : İYİ Parti, siyasi bir parti. Bir siyasi partinin milletvekili adayının olması da belediye başkan adayının olması da herhalde garipsenecek bir durum değil. Ancak İYİ Parti'nin belediye başkan adayı olacak mı sorusundan önce bence daha çok Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir belediye başkan adayı olacak mı? Bu sorunun cevabı verilmeden, zaten siyaset kanalları tıkanmış İnebolu'da siyasetin yeniden şekillenmesi zor görünüyor. İktidar ortakları birlikte mi aday çıkaracaklar, birlikte bir aday çıkartılacaksa bu küçük ortakta mı çıkacak, büyük ortak küçük ortağı mı destekleyecek, destekleyecek mi, küçük ortak büyük ortağı mı destekleyecek? Bunlar belli değil. Yeni ittifaklar, sürprizler olur mu? Dolayısıyla köprülerin altından daha çok sular akar, yatağını da bulur.

Cemal İlyasoğlu : Son olarak söyleyeceğiniz bir şey var mı?

Süha Altınöz : Ekonomik anlamda daha da zor bir döneme giriyoruz. Faizler daha da yükselecek. Kredi ile dönen işyerleri daha da zorlanacak İnebolu’da. Devamında işten çıkarmalar gelecektir. Allah hepimize kolaylık versin. Bu süreçte Cezaevi ile ilgili her girişime parti olarak destek vermeye hazırız. Ortaya koyduğumuz Liman projesi iktidar ortakları için de sivil toplum kuruluşları için de bir başlangıç noktasıdır. Ancak yol projesinin de liman projesinin de bir müddet yürüyeceğini sanmıyorum. Saygılar sunuyorum.

Güncelleme Tarihi: 14 Eylül 2018, 15:58
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER