Toplumda yaşanan olaylarla, yetişkinler olarak baş etmekte zorlanırken; elbette çocuklarımızın baş etmesi pek kolay olmayabilir. Bu sürecin, mümkün olan en sağlam şekilde atlatabilmesi; çocuklarımızın esneklik, dayanıklılık ve baş etme becerilerini geliştirebilmeleri için bu süreci çocuklara uygun bir şekilde ifade etmek ve birçok kaynak kullanmak faydalı olacaktır. Peki, evlerimizde bu süreci yönetebilmek ve çocuklarla iletişim kurarken onların gelişimsel düzeyine uygun bir şekilde durumu anlatabilmek adına, ne gibi yollar izlemeliyiz?

Öncelikle çocuk ve ebeveyn ilişkisinde sık kullanılan bir metafordan bahsetmek istiyorum. Uçaklarda anons yapılırken ‘’Önce kendi maskenizi daha sonra çocuğunuzun maskesini takın.’’ derler. Bizler yetişkinler olarak önce kendi duygu durumumuzu düzenleyebilirsek, çocuklarda bizleri model alarak duygu durumlarını düzenlemeye çalışabilirler. Bu bağlamda ebeveynler olarak kendinize iyi gelen şeyleri bulmak, kendinizi sakinleştirmek ve kendi öz bakımınızı yapmak, çocuklara koronavirüsü anlatabilmek adına ilk adımımız olacaktır.

İlk olarak çocuklar; anne, babaları ya da bakım veren diğer büyüklerinin kaygılarını görür, anlar ve hissederler. Ailenin kaygısı, çocuğa yansıyabilir. Bu sebeple gelişmeleri çocuklardan saklamaya gerek yok. Hiçbir şey yaşanmıyormuş gibi davranmak onları korumak amacıyla yapılsa bile; televizyonlardan, haber kaynaklarından, ebeveynlerin yüzlerinden, bir şeylerin normalden farklı olduğunu fark ederler. Bu süreci anlayabilmelerini sağlamak için onlarla iletişim kurarak durumu izah edebilirsiniz.

Çocuklarınıza koronavirüsü anlatırken, gelişimsel düzeylerini göz önünde tutarak onlarla konuşabilmeniz önemlidir. Örneğin küçük çocuklar için bu durumu oyunlar ya da şarkılar ile anlatabilirsiniz. ‘’ Mini minnacık virüsler varmış ve bunlar elden ele zıplayarak bazı insanları ziyaret eder, yaramazlık yaparmış.’’ gibi söylemlerle virüsün ne demek olduğunu, bizi nasıl hastalandırdığını, oyunsu cümlelerle ifade edebiliriz. Eğer çocuğunuz daha büyükse (12 yaş ve üzeri); sorularına göre cevap vermek, duygularına temas etmek ve sonrasında mantıksal açıklamalarda bulunabilmek önemli olacaktır. Örneğin, ‘’Şuan her genç gibi gezmek eğlenmek ve arkadaşlarınla vakit geçirmek istiyorsun. Evde olmak senin için kimi zaman zor oluyor fakat kendini korumak ve çevrendekileri korumak için bir süre evde kalmalısın. Bu hastalık genç yaştaki bireylere daha az ihtimalle bulaşıyor fakat taşıyıcı olma ihtimali gençlerde daha yüksek. Keşke dışarıda olabilsek ama şuan için elimizden gelen bu.’’ gibi bir diyalog hisleri aynalamak ve bilgi vermek açısından bir örnek olabilir. Bu bağlamda çocuklarınızın sorduğu soruları yanıtlamaktan kaçınmamalısınız.

Çocuklara, yapabilecekleri aktif eylemleri anlatmak, onların belirsiz bir dünyada bir nebze olsun bir şeyleri kontrol altında tutabildiklerini hissettirecektir. Bir şeyi kontrol edebildiklerini gördükçe de güvende hissetmeleri daha olasıdır. Örneğin; ‘’Ellerimizi 20 saniye yıkamamız gerekiyor, istersen bunu sevdiğin bir şarkı eşliğinde yapabiliriz.’’ ‘’Yüzümüze dokunmamalıyız ki virüsler bizi ziyaret etmesinler.’’ ‘’Hapşırdığımız da mendil kullanırsak ya da dirsek içerisine hapşırırsak, virüslerden korunabiliriz.’’ ’Düzenli yemek ve uyku rutinimizi bozmayalım ki vücudumuz virüslerle savaşabilsin.’’ gibi ifadeler eşliğinde virüs ile mücadele edebileceğini çocuğunuza anlatabilirsiniz.

Tüm bunları yaparken; çocukların duyguları hakkında konuşmak, duygularına kulak vermek, ne hissettiğini rahatça söyleyebilmesi için alan açmak kendilerini daha iyi hissedebilmelerine vesile olacaktır. Yaşadığımız bu sürece kızabilirler, korkabilirler ve endişelenebilirler. Bunlar yadırganacak duygular değil. Her duygu gelir geçer ve dönüşür. Bu sebeple her türlü duyguya alan açmak ve o yoğun duyguyla kalabilme kapasitesini genişletmek çok mühim.

Ek olarak çocukların yanında konuşulan sohbetlere, izlenen haberlere çok dikkat etmek gerekiyor. Yetişkin dahi olsak her gün gelen haberler bizleri bile etkilerken, çocukların etkilenmemesi mümkün değil. Bir yetişkin olarak bunları bazen kontrol edebiliyoruz ancak haber kaynaklarına mümkün oldukça daha az maruz bırakmak yine önemli noktalardan birisi olacaktır.

Ebeveynler olarak yapılması ve dikkat edilmesi gereken birçok nokta var evet ancak bu durum sizler üzerinde bir baskı yaratmamalıdır. Elbette bu süreçten hiç etkilenmeden ve zarar görmeden çıkmak ve çocuklarımızı çıkarmak isteriz. Ancak tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; Ebeveyn olarak, neye ihtiyacınız olduğunu sormak, kendinize bakım vermek ve duygu durumumuzu dengeleyebilmek, çocuğunda bunu kolay yapabilmesini sağlayacaktır.

Peki, koronavirüsü çocuğunuza anlatırken yararlanabileceğiniz kaynaklar neler olabilir?

Biraz hayal dünyanıza, yaratıcılığınıza bağlı olarak, biraz da internette ki kaynaklara erişerek birçok oyun bulabilirsiniz. Ben naçizane olarak, faydasının olabileceğini düşündüğüm bir kaynak paylaşmak istiyorum. Covid-19 salgını nedeniyle içinde bulunduğumuz sürecin en başından bu yana, gönüllü psikoterapistler ile birlikte farklı yaş gruplarına uygun birçok içerik üretmeye başladık. Ve bu kaynakları büyük bir platform çerçevesinde gerçekleştirdik. Bu platform; Ana M.Gomez öncülüğünde oluşturulan 15 farklı ülkenin Çocuk EMDR eğitmenleri ve temsilci terapistlerinden oluşan ‘’Global Child EMDR Alliance’’ ( Küresel Çocuk EMDR İttifakı)’nın Türkiye kısmını da kapsıyor ve ben de bu gönüllü toplulukta yer alma şansına sahip oldum. Birçoğumuz sosyal medya kullanıyoruz ve her şey elimizin bir tık altında. Çocuklar için oluşturulan her etkinliğe sosyal medyadan ulaşabiliyoruz. Yine de bir temasta bulunabilmek adına; meslektaşım Miraç Ganioğlu ile birlikte, 6 yaş ve üzeri tüm dünya çocuklarının, özellikle de sağlık çalışanı ebeveyne sahip çocukların hislerini aynalamak ve onlara destek olmak amacıyla bir hikaye yazdık. ‘’Gökyüzünün Kahramanı’’ adlı hikayemiz, siz sevgili okurlarla buluşuyor olacak. Sevgili çocuklarla birlikte bu hikayeyi okuyarak, belki süreç üzerine onların ne hissettiğini sorgulamak ve anlamak ve eğer anlatılmadıysa, süreci anlatmak için sizlere bir vesile olacaktır. Daha sağlıklı günleri iple çektiğimiz şu günlerde bizden bir hatıra bırakalım istedik. Hepinize keyifli okumalar. Sevgiyle ve sağlıkla kalın.

canlı bahis - kaçak bahis - güvenilir bahis siteleri - deneme bonusu - illegal bahis -