Boyran’da Yürümek

Sabahları Boyranaltı’nda yürümeye doyamıyorum.

Genelde sabahları 6.30-07 arası Kızılkara mevkiinden başlıyorum adımlamaya.

Güneş sıcaklığını ağır ağır hissettirirken İnebolu’ya,

 Kuş sesleri arasında yürüyüş yoluna indiğimde,

 Önce dalgaların şıpırtı sesleri ve çiçek kokuları karşılıyor beni.

Uzanıp sahile baktığımda sabahın ilk ışıklarından beri,

Oltacıların heyecanla denizden gelen kancaları izlediğini görüyorum.

Voli kayığından denize vurulan sırık seslerinin yankısından sonra ki,

Çektikleri ağlardan tek tek gelen barbunyaları gözlüyorum.

Bakımsız yürüme yolunda ki gelişi güzel yetişen otların arasında adımlarımı atarken,

Kendiliğinden özgürce büyüyen yaban çiçeklerinin mavimsi cümbüşü,

İnsanı yürümeye biraz daha fazla ısındırıyor.

Bisiklet yolundaki bakımsızlıktan çürümeye yüz tutmuş korkuluklara rağmen,

Pedal çevirenlerin verdiği selam yalnız olmadığımı hissettiriyor.

Karayolları şantiyesinin altında yıllardır sahile akan atık sularının kokusunu

Hızlı adımlarla geçerken,

Sarı kuş çubukları çiçeklerinin kokusu bastırıyor.

Keyifli balık lokantası ile Huzur Kafe’nin gülleri

Denizle yolun arasına rengarenk duvar oluveriyor bir süre sonra.

Otları yeni temizlenmiş Otantik Pazar yerinde

Uçmaya çalışan yavru kuşların kaçışı gözüne takılabiliyor.

Uçarkuş Büfe’nin dolabındaki taptaze İnebolu ekmeğinin buğu kokusu

Gül kokularının arasında çevreye farklı bir güzellik katıyor.

Gardenya Oteli havuzunun kenarındaki yaseminlerin etrafa yaydığı büyüleyici esans etkisi ile

Duvarların üzerinden uzanan güllerin çeşitliliği,

Oradan geçenlere çiçeği sevdiriyor.

Şükrü Bozkurt Parkının yeşilin her tonundaki bodur ağaçlarını,

Ve kamelyalar arasındaki kırmızı güllerin kendine çeken güzelliğini,

Akşamdan kalan çöp ve mısır somaklarının taşırdığı çöp kutuları bozuyor.

Parkın içindeki havuz ve fıskiyenin neden çalıştırılmadığını merak ediyorsun bir anda.

Yıllardır boyanmamış ve bakım yüzü görmemiş Fıtnes aletlerinden çıkan gacırtılar,

Camları açık evlerde uyuyanları rahatsız ediyor.

Aletleri kullanırken açıklarda yunus sürüsünün oynaşmalarını izliyorum.

Yanıma yaklaşan sokak köpeklerinin sevgi yüklü bakışları ile terk ederken parkı,

Boyran Camisinin bahçesinde ki üzüm incir erik çam ağaçlarının yeşilliğine daldığımı anlayamıyorum.

Duvarın kenarında yürürken karşıdaki Otantik Twins Cafe’de içtiğim yeşil çay ve kaliteli hizmet geliyor aklıma.

Boyran Fırınından simit alanların bana el salladığını görüyorum.

Orman kampının çimen gül ve ağaçlarının düzeni ilgimi çekse de, 

Elisa  Cafenin girişindeki mum çiçeği sardunyalar  ve çeşit çeşit güller beni karşılıyor.

Yeşilliklerin içinden fışkıran çok renkli çiçek ve güllerin arasına tarihi tarım aletlerinin konulması,

Bahçenin içinden geçmemin bahanesi oluyor.

Kaldırım kenarına dizilen yaban çiçeklerinin çeşitliliğine salkım söğüt ekleniyor.

Maraş dondurmacısındaki irili ufaklı üzüm yaprakları ve çınar ağacı farklı bir güzellik oluşturuyor.

Kadın eli değen Hanımeli Cafe tam bir çiçek bahçesi, 20 çeşidin üzerinde gül ve çiçek dikilmiş.

Gün doğumu olduğu kadar gün batımının da oradan çok rahat izlenebileceği ender yerlerden biri olduğuna bir kez daha inanıyorum.  

3 km lik yolda 70 in üzerinde gül ve çiçek izlenimi ile yürürken bir anda karşıma,

Siyasilerin ilçeye hediyesi, Meydancık burnuna yakışmayan,  Karayollarının taş dolgusu çıkıyor.

Keyifle yürüdüğüm 3 bin metrelik Boyran’da ki sabah yürüyüşü, taş dolgu ile köprünün altındaki lağımdan oluşan görüntü kirliliği ve çayın kokusu ile son buluyor.    

YORUM EKLE
YORUMLAR
Sebahat Yirmibeş
Sebahat Yirmibeş - 5 yıl Önce

Bunun üzerine ne söyleyebilirimki harika anlatmışsınız elinize gönlünüze sağlık

Saliha. Erden  baydur m8
Saliha. Erden baydur m8 - 5 yıl Önce

Ineboluyu mahvettiler nerede eski guzellık ne limandan ne plajda ne emırgandan nede eski zamandan hıc bir sey kalmadı bizim genclıgımız heyacanımızın eglencesı yok boyran cay bahçelerinin muzıklı eglenceler ine doyum olmuyordu bahçelerde yer bulunuyordu sımdı ise bıkaranlıga burun us plajsız eglencesı bir tatil yerını bir sessizliğe bırakmış unutulmuş terkedılmıs bakımsız ilgisiz bir ilce olmus abana ve dıger bazı ılceler daha bakımlı daha verimli daha ıyı calisan bir belediye ile turist cekmeyı daha iyi tanıtmayı daha ıyı calısarak guzellestırerek memleketlerine hareket getirirken bizim İnebolu olmus canlansın bir belediye istiyoruz gelecek sızın elinizde bekliyoruz bir ıneboluyu olarak uzuntu duyuyorum yazdığınız yazı ıcın tesekkur ederim İnebolu potasına hatırlattınız yazı bunları soylememe yazmama icabet ettırfı t
Tesekkur ler un